FelsefeTarih

LAO-TZU

Hilmi ÖZDEN[1]

Çu[2] Türk Uygarlığı

Takriben M. Ö. 1450’den itibaren Çin, tarihin ışığı ile aydınlanmaktadır. Shang sülalesini hem metinlerden, hem de kazılardan ve kazılarda bulunan vesikalardan tanınır. Eski ve doğru olmayan kronoloji, Shang sülalesini M. Ö. 1766’da başlatır ve 1122’de bitirir, yenisi ise onu M. Ö. 1450-1050 yılları arasına koyar. Shang sülalesinin büyük bir kültüre sahip olduğuna şüphe yoktur, fakat bunda Çin kültürüne ait bazı mühim unsurlar noksandır; böylece ona, Çin kültüründen, önceki kültür adını vermek zorundayız[3]. Eberhard’ın vurguladığı bu husus dikkatlerden kaçmamalıdır. Eberhard tespitlerine devam etmektedir: Bilhassa Shang sülalesi zamanında sonraki aile sisteminde Çinlilerde görülen baba egemenliği yoktu, fakat ana egemenliğinin tesiri kuvvetli idi. Din de hâlâ, bazı tesirlere rağmen, ziraii bereket dini idi. Nihayet derebeylik sistemi de tamamen değişmemişti. Bunların hepsi, takriben M. Ö. 1050 ‘de başlayan ve M. Ö. 247 ‘de nihayet bulan yeni Chou sülalesi devrinde belirirler. Chou’lar, Shang sülalesi zamanında bile, batıda ufak bir devlet kurmuşlardı. Önce Orta Shensi’ye, sonra daha Doğu Shensi’ye ilerlemek zorunda kaldılar. Bugünkü bilgimize nazaran Chou’lar, aslen bir Türk kabilesiydi; ufak olan devletleri, bilhassa Türklerle Tibetliler’den müteşekkildi. Kültürleri, Yang-shac (boyalı çanak çömlek) kültürüne çok yakındı. Bunların bronz silahları ve bilhassa harp arabaları vardı. Doğu Shensi’ye çekilmelerine sebep, belki, yine Türklere mensup başka kavimlerin tazyikiyle olmuştur[4]

En eski kayıtları Çin’de milattan önceki son yüzyıllarda yazılan Çu alplık törenlerinin İç Asya göçebelerinden geldiğine şüphe yoktur. Çu devletinin kurucusu, Çince adıyla Wu, Çin’in batısındaki, Çinlilerle meskûn olmayan illerden gelmişti. Wu, Çin’in kuzeyini fethe çıkarken, ordusunu Çinli olmayan ve “batılı” Türk boylardan toplamıştı.  Wu’nun ordusunu oluşturan “batılı” boylar o dönemde, Kuzey Çin’den Karadeniz’in kuzeyine kadar uzanan İç Asya göçebe boylarının alplık geleneği ve destanlarının taşıyıcısıydılar. Beş türlü silahı ve zırhları icat ettiği rivayet edilen Çinli olmayan, olasılıkla Çin’in kuzey yönündeki İç Asyalı boylara bağlı alp ve savaş tanrısı Ch’ih-yo ile sihirli kılıç K’un-wu destanları, kılıç şeklinde bir savaş tanrısına ibadet geleneği, ant içme töreni, Çin’e hep “batılı” ve “kuzeyli”, Çinli olmayan göçebelerden geçmişti. Çu alplık geleneği ve onun sanatındaki oluşumlarından söz ederken, Kuzey Çin’den ve Ordos’tan batıya doğru, Ötüken bölgesinden Kem ve Ulug-Kem’e (Uyuk-Arjan ve Karasuk kültürleri); Ala-tağ’da, Kök Türk harflerine benzeyen bir yazının bulunduğu Esik mezarına; Aral Gölü ve Kama lrrnağı (Ananin kültürü) üzerinden, Karadeniz’in kuzeyine kadar uzanan geniş bir alan göz önünde bulundurulmaktadı[5]. Diğer taraftan Çu Türkleri içinden büyük bilgelerde çıkmaktaydı. Onlardan biri hiç şüphesiz Lao-Tzu idi.

Çin’in ünlü tarihçilerinden Ssu-ma Ch’ien M. Ö. 100 yılında yazdığı Shı-chi adlı eserinde Lao-tzu’nun biyografisini şu şekilde yazmıştır: “Lao-tzu, Ch’u devletinin Ku mıntıkasında Li-hsiangg’da, Ch’ü-jen köyünde doğmuştur[6]. Başka bir pasajda da, farklı bir nakle binaen Konfüçyüs’ün zamanında Lao Lai-Tzü isimli bir zatın bulunduğunu, bunun Ç’u eyaletinde doğmuş bir kimse olduğunu, içinde Yol’dan bahsettiği onbeş kitap yazmış olduğunu ifade etmektedir. Ssü Ma Ç’ien bu zatın Lao-Tzü ile aynı kimse olabileceğini de eklemektedir[7]. Lao-tzu’nun kendi adı Erh, aile adı Li, müstear adı da Tan’dır. Chou sulâlesi imparatorlarının tarihçisi ve kütüphane muhafızıdır. Bir çocuğu ve birçok torunları olmuştur.” Burada Çin geleneklerinin gösterdiği M.Ö. 604 doğum yılı kaydedilmemiştir. Bu doğum tarihinin Shı-chi’den daha sonraları ortaya konduğunu gösteriyor[8].

Tao Te Ching yazarı ile Ç’u eyaleti arasında bir bağıntı kurulması çok anlamlı görünmektedir. Lao-Tzu’nun güneydeki bu Ç’u eyaletleri ile bağlantılı olması yalnızca bir tesadüf olamaz. Çünkü Tao Te Çing’in başından sonuna kadar “Ç’u eyaletine has bir esprinin hükümran olduğu gözlenmektedir. “Ç’u eyaletine has bir espri” ile zihnin şamanist eğiliminin ya da şamanist düşünce tarzını kastetilmektedir. Ç’u, Çin’in medeni Orta Kırallığı’nın güney kenarında bulunan doğal güzellikler bakımından zengin ama kültür bakımından fakir ve Çin kökenli olmayan farklı ve tuhaf örf ve adete sahip pek çok insanın yaşadığı yabani nehirler, ormanlar ve dağlardan oluşan geniş bir eyaletti. Burada tabiat-üstü varlıklar ve cinler hakkında her cins batıl itikad yaygın bulunmakta olup şamanist örf ve adetler de pek revaçtaydı[9].

Ama Ç’u eyaletinin en büyük şamanist şairlerinden Ç’ü Yüan[10]‘ın yazdığı mersiyelerin de tanıklık ettikleri gibi, bu ilkel ve “uygar olmayan” (Toshihiko İzutsu tabiat ile barış içinde yaşamayı bu şekilde tanımlamış) görünüşlü çevrenin harikulade bir hayal gücünü ve şairane bir ilhamı besleyen ideal bir temel olması mümkündür. Aynı çevre metafiziksel düşüncenin fevkalade farklı bir nev’ini üretebilir. Bu pekala da mümkündür, çünkü aslında her ne kadar ham bir vakıa imiş gibi görünse de, Şamanizm’de yaşanan vecd ve istiğrak hali rafine edilerek yüksek bir manevi düzeye doğru tekemmül ettirilmeye müsait bir tabiata sahiptir. Bu felsefî tekemmül süreci en canlı bir biçimde bizzat Çuang- Tzu tarafından ortaya konulmaktadır[11]. Toshihiko İzutsu, Çuang- Tzu göre Lao-Tzü’yu biraz statik bulsa da her halükarda Lao-Tzu’nun düşüncesindeki manevi derinliğin en iyi şekilde ancak kadim Çin’deki eski şaman geleneğinin felsefi bir şahikası olarak değerlendirir. Ona göre “Bu manevi derinlik ise, İbn Arabi’nin anladığı biçimde Hakk’da yok olmakla sonuçlanan şahsi bir tevhid [zevk ve] tecrübesine dayanan metafizik [batıni] bir sistem olarak ortaya çıkmaktadır. [Böyle bir tecrübenin temin ettiği ve] eşyanın beş hissimizin dışında haiz olduğu düzeni idrak ettiren [böyle bir] vizyon [şühud] ise, aslında, en çiğ ve en basit şekilleri altında bile Şamanizm’de bilkuvve bulunan ezeli bir değerdir[12]. Toshihiko İzutsu’nun Şamanizm[13] ile vahdet-i vücut temsilcisi İslam düşünürü İbn Arabi’yi karşılaştırması dinler tarihi araştırmacıları için önemli kapılar aralamaktadır.

Lao-tzu’nun doğumuna dair halk arasında yayılmış bir mitoloji de vardır. Buna göre: “Lao-tzu’nun annesi nurdan gebe kalmış, 80 yıl sonra ak saçlı, aksakallı bir çocuk doğurmuş. İşte Lao-tzu (ihtiyar çocuk) adı buradan geliyor. Bu efsane daha ileriye gotürülerek doğum tarihi M. Ö. 132l yılına kadar gelmiş ve onu kutsal bir kişi olarak göstermiştir. O zaman Lao-chün adını alıyor”[14].

Chou hanedanının yavaş yavaş çökmeğe yüz; tuttuğunu gören filozof bu fena sonuca şahit olmamak için hükümet merkezi olan Lo-yang şehrini terk ederek batıya doğru gitmiş. Honan geçidine geldiği zaman buranın muhafızı ve öğrencisi Hsi ona mesleği hakkında bir şey yazmasını rica etmiş, o da Tao Te Ching’i yazıp vermiştir. Honan geçidinden sonra kara bir öküze binerek batı illerine gitmiş olduğu, hatta Hazer denizi sahillerine, Bakteryan’ a kadar uzanmış bulunduğu ve buradan Hindistan’ a inip Budizmi kurduğu rivayet edilir. Bu gibi hikayeler ancak Budizmin Çinde yayılmasından sonra ortaya çıkmıştır. Budizm Çinde yayılmaya başladığı zaman Taoistler, Budistlere demişler ki: “Bunlar hiç de yeni şeyler değildir, bunları sizin Budanız; bizim Lao-tzu’dan öğrenmiştir” . Bunun üzerine Budistler yazdıkları bir kitapla şu yolda mukabele etmişler: “Buda daha eskidir, Lao-tzu Buda’nın değişmiş bir şeklidir.” Bu mesele üzerindeki münakaşalar senelerce devam etmiş ve XIV. yüzyılda son bulmuştur[15].

Toshihiko İzutsu’nun şu ifadeleri Çu Türklerinin bilgelerinden Leo-Tzu’nun anlaşılmasına güçlü bir katkı sağlayacaktır: “Tao Te Çing’i okuduğumuz zaman olağanüstü bir zatın bütün kitaba sirayet etmiş olan nefesini ve ruhaniyeti kitabın her kelimesinde zong zong atmakta olan sıra-dışı bilge bir kişiyi hissedebiliyoruz. Daha sonra yapılmış olduğunu rahatlıkla kabul ettiğim mümkün bütün eklemeleriyle bile Tao Te Çing’in biri birleriyle uyumsuz farklı kaynaklardan alınmış düşünce parçalarından oluşan bir terkip eseri olduğu görüşüne katılmam imkânsızdır. Zira kitabın her yerinde elle tutulur temel bir birliğin mevcut olduğu görülmektedir. Ve bu birlik de tek bir şahsın eseri olan bir birliktir. Gerçekten de bir bütün olarak Tao Te Çing, sıra-dışı tek bir zatın, bilge bir şamanın/kamın şahsiyetiyle belirgin bir biçimde renk kazanmış olan ve bir eşi daha bulunmayan bir eserdir[16].

Sonuç olarak incelendiğinde görüleceği üzere Tao Te Çing’de yüksek ahlak ilkeleri ve karakter örgüsü işlendiği görülmektedir. Ona göre “Kutsal insan’ın kaba-saba giysileri vardır ama içinde değerli bir yeşim taşı taşır[17]”. Burada Türklerin kutsal yeşim taşı ile örnek vermesi de düşündürücüdür. Leo-Tzu hakkında son sözü şaman/kam olarak kapatmak Toshihiko İzutsu tarafından da istenmemiştir:

“Buna bizzat Tao Te Çing ve keza Çuang- Tzu kesin bir cevap vermektedirler: Bu zatın kendisini diğer kimselerden farklı görmesinin sebebi Varlığın gerçek anlamına yalnızca kendisinin vakıf olduğunun bilincine sahip olmasıdır. Ve bu zat bunu, Çuang- Tzü’nun tso wang ya da “nisyanı kendisine mesken edinmiş olmak” diye isimlendirdiği, yani istiğrak halinde Tao ile birlik içinde olmasına dayanan derünî metafizik şuhüdu (görüşü, şahit oluşu) aracılığıyla bilmektedir. İşte bu açıdan bakıldığında, yukarıda beyan ettiğimiz ifadelerin ötesinde kalan zat şamanist bir bilge kişidir; ya da, başka bir deyimle, bir bilge düzeyine yükselmiş ve yakaza halinde tecelli eden bir rü’yete (görüşe) sahip olan bir şamandır/kamdır[18]”. Bu cümle okuyucuya daha doyurucu bir cevap vermektedir. Belki bir şaman/kam olarak başladığı yolculuğunu bilgelik düzeyine taşımıştır.

Kaynaklar

Emel Esin, Türk Kozmolojisine Giriş, Kabalcı Yayınları, İstanbul, 2001.

Lao-Tzu (Tao Te Ching), Taoizm, Çeviren: Prof. Dr. Muhaddere N. Özerdim, A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara, 1978.

Toshihiko İzutsu, Tao-culuk’daki Anahtar Kavramlar,İbn Arabi ile Lao-Tzu ve Cuang-Tzu’nun Mukayesesi, Kaknüs Yayınları, Türkçesi: Ahmet Yüksel Özemre, İstanbul, 2001.

Wolfram Eberhard, Çin Tarihi, TTK Yayınları, Ankara, 1987.


  • [1] Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü
  • [2] Türkçe’de Çu, Chou, Ch’u, Ç’u gibi farklı yazılışları bulunmaktadır. Metin içinde kaynaklardaki şekli korunmuştur.
  • [3] Dr. Wolfram Eberhard, Çin Tarihi,  Ankara, 1987, 28.
  • [4] A.g.e., s. 33.
  • [5] Emel Esin, Türk Kozmolojisine Giriş, İstanbul, 2001.,s. 119.
  • [6] Lao-Tzu (Tao Te Ching), Taoizm, Çeviren: Prof. Dr. Muhaddere N. Özerdim, Ankara, 1978, s. 8.Toshihiko İzutsu, Tao-culuk’daki Anahtar Kavramlar, Türkçesi: Ahmet Yüksel Özemre, İstanbul, 2001, s.17.
  • [7] Toshihiko İzutsu, a. g.e., s. 17.
  • [8] Lao-Tzu (Tao Te Ching), Taoizm, a. g.e.,s. 8.
  • [9] Toshihiko İzutsu, a. g.e., s. 17.
  • [10]  Toshihiko İzutsu, a. g.e., s. 17. Dip not: Oldukça anlamlı bir olgu olarak Ç’u eyaletinin bu büyük şairinin Çuang-Tzü’nun cağdaşı olduğuna dikkati çekmemiz gerekir. Kuo Mo jo’nun yapmış oldugu çok ayrıntılı ve mükemmel incelemeye göre Ç’ü Yüan, M.Ö. 340 yılında doğmuş ve M.Ö. 278 yılında altmışiki yaşında ölmüştür. Ma Hsü Lun’un Çuang-Tzü için yaptığı buna benzer mükemmel bir inceleme de onun yaklaşık olarak M.Ö. 370-300 arasında yaşamış olduğunu ortaya koy-muş bulunmaktadır.
  • [11] A.g.e., s.18.
  • [12] A.g.e., s.18.
  • [13] Şamanizm batı düşüncesine ait bir kavram olsa da onun Türk Kültüründeki (Kamlık vd.) karşılıkları kullanılmalıdır.
  • [14]Lao-Tzu (Tao Te Ching), a.g.e., s.9.
  • [15] A.g.e., s.9.
  • [16] Toshihiko İzutsu, a. g.e., s. 19.
  • [17] A. g. e., s. 21.
  • [18] A. g. e., s. 21.

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Başa dön tuşu
×

Bültene Ücretsiz Abone Olun

Güncel yazıları e-posta adresinize ücretsiz göndermemiz için bültenimize abone olabilirsiniz.

Siz izin vermediğiniz sürece e-posta adresinizi asla paylaşmayacağız. Gizlilik politikamızı inceleyin

Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.

Detaylı bilgi için Gizlilik ve Çerez Politikamız sayfasını inceleyebilirsiniz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Makale Arşivi olarak, sizlere değer katacak bilgileri sürekli araştırıyor ve en güncel makaleleri sizinle paylaşıyoruz.
Bu platformu ayakta tutan en önemli destek, reklamlardan elde edilen gelirlerdir. Reklamlarımızı, sizlere en iyi deneyimi sunmak adına, mümkün olan en az rahatsız edici şekilde yerleştirmeye özen gösteriyoruz. Sizden ricamız, bu değerli içeriği sürdürebilmemiz için reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olmanızdır. Desteğiniz, gelişmeleri size ulaştırmaya devam etmemize katkı sağlayacaktır.