Türkiye-Libya İlişkilerinde Senusi Tarikatı’nın Köprü Rolü
Türkiye-Libya ilişkileri, Senusi Tarikatı sayesinde derin bir tarihsel bağa sahiptir. Bu bağ, Osmanlı döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzanır ve iki ülke arasındaki kardeşliği güçlendirir. Senusiyye olarak da bilinen tarikat, hem dini hem siyasi açıdan önemli bir rol oynamıştır.

Şimdi bu ilişkilerin tarihine birlikte göz atalım:
1. Osmanlı Döneminde Senusi Tarikatı ve Libya Bağlantısı
Senusi Tarikatı, 19. yüzyıl ortalarında Muhammed bin Ali es-Senusi tarafından Kuzey Afrika’da, özellikle Libya’nın iç kesimlerinde kuruldu. Tarikatın merkezi önce Cagbub, ardından Kufe oldu.

Bu hareket, dini bir yenilenme olarak doğdu ancak hızla siyasi direniş gücüne dönüştü. Amaçları arasında İslam’ı bidatlardan temizlemek, dini canlandırmak ve halkı ahlaki ile siyasi yönden güçlendirmek yer alıyordu.
Osmanlı Devleti, Afrika’daki Batı sömürgeciliğine karşı Senusileri İslamî dayanışma aracı olarak gördü ve destekledi. Senusiler ise Osmanlı otoritesini kabul etti, hatta Osmanlı sancağı altında cihad ilan etti.
2. Trablusgarp Savaşı’nda Ortak Direniş (1911-1912)
İtalya’nın Libya işgali sırasında Osmanlı Devleti resmi ordu gönderemese de gizlice subaylar yolladı. Enver Paşa, Mustafa Kemal Atatürk, Nuri Killigil gibi isimler Senusilerle omuz omuza savaştı.

Senusi kuvvetleri, Osmanlı subaylarının desteğiyle İtalyanlara karşı direnişin ana unsuru oldu. Bu dönem, Türkiye-Libya kardeşliğinin temelini oluşturan ortak mücadele yıllarıdır.
Şerif Hüseyin’in ihanetine “Arap ihaneti” diyenler, Arap asıllı Senusilerin sadakatine “Arap ortaklığı” veya “Arap işbirliği” diyecek mi? Bu soru, tarihsel gerçekleri sorgulatır.
3. Birinci Dünya Savaşı’nda Senusilerin Osmanlı Yanında Yer Alışı
Savaş yıllarında Senusi lideri Şeyh Ahmed eş-Şerif es-Senusi, Osmanlı Devleti safında İngiliz ve İtalyanlara karşı cihad etti.

Şerif Hüseyin’in İngilizlerle ittifakına “Arap-İngiliz ittifakı” diyenler, Senusilerin tutumuna “Arap-İngiliz mücadelesi” diyebilir mi? Bu da düşündürücü bir nokta…
Hicaz, Mısır ve Libya’da Osmanlı lehine çalışan Senusiler, Osmanlı donanmasıyla bağlantı kurdu, silah ve mühimmat yardımı aldı. Halifeye bağlılıklarını sürdürdüler.
Savaş sonundaki Osmanlı yenilgisiyle Senusiler sömürge güçleriyle uzlaşsa da halk arasında Türk dostluğu her zaman güçlü kaldı.
4. Milli Mücadele Döneminde Senusi Desteği
Senusiler, Osmanlı kadar Mustafa Kemal Atatürk ve TBMM Hükümeti ile de yakın temas kurdu. Milli Mücadele’de Türklerin yanında yer aldıklarını açıkça ilan ettiler.

Örneğin, tarikat önderlerinden Ahmed Şerif es-Senusi, 1918-1924 arasında İstanbul ve Anadolu’daki süreçte Atatürk’le mektuplaştı, Ankara’yla karşılıklı destek mesajları alışverişi yaptı.
🇹🇷 Bu destek, Senusi Tarikatı’nın Türkiye’ye olan sadakatini bir kez daha kanıtladı.
5. Cumhuriyet Dönemi ve Senusi Mirası
Osmanlı sonrası Senusi hareketi, Libya bağımsızlık mücadelesinde kilit rol oynadı. Kral I. İdris es-Senusi (1890-1983), tarikat soyundan geliyordu ve 1951’de bağımsız Libya’nın ilk kralı oldu. Hemen ardından Türkiye’yi ziyaret etti.

Kral İdris, sadece Libya’da değil Türkiye-Libya ilişkilerinde de ilham kaynağıydı. Senusi Tarikatı’na dayanan kökeni, Osmanlı’ya sadakati ve Cumhuriyet’le dostluğu simgeliyordu.
Bu ziyaret, şahsi bir gezi değil; Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan tarihsel bir köprüydü. Kral İdris, modern Libya’yı kurarken Türkiye’den bürokratlar aldı, Türk kurumlarıyla işbirliği yaptı. Türkiye, Libya’nın kurumsallaşmasına katkı sağladı.
İki ülke arasındaki stratejik ve kültürel bağ, sömürge dönemine dayanır. Hediye edilen mermer kitabe gibi semboller bu bağı görünür kılar.
Sonuç olarak Senusi Tarikatı, Türkiye-Libya ilişkilerinde şu yönleriyle köprü görevi üstlenmiştir:
- İslamî dayanışma ile Osmanlı’ya bağlılık.
- Sömürgeciliğe karşı ortak mücadele.
- Cumhuriyet döneminde diplomatik dostluğun tarihsel temeli.




