Antik Babil Haritasında Nuh’un Gemisi İzleri

Arkeolojik araştırmalar, yaklaşık 3 bin yıl öncesine ait bir Babil haritasında Nuh’un Gemisi’ne dair ilginç detaylar ortaya çıkardı. Bu antik tablet, ‘Imago Mundi’ olarak biliniyor ve evrensel mitolojik anlatıların tarih boyunca nasıl yeniden şekillendiğini gösteriyor. Haritadaki Ağrı Dağı detayı ise yeni tartışmalara yol açtı.

Babil Haritasındaki İpuçları

Yaklaşık 3 bin yıl öncesine ait bir kil tablet üzerindeki dünyanın en eski haritası olan ‘Imago Mundi’de Nuh’un Gemisi’nin izleri tespit edildi. Tabletin arka yüzündeki açıklamalarda, ‘parsiktu’ terimi kullanılarak Nuh’un Gemisi’nin boyutları hakkında ipuçları verildi. Haritada Mezopotamya bölgesi ve çevresindeki dağlar, Nuh’un Gemisi’nin karaya oturduğu yeri işaret ediyor. Tabletteki sekiz üçgen şekli, dağları simgeliyor ve Nuh’un Gemisi’nin inşa edildiği bölgeyi gösteriyor.

Babil ve İncil Tufan Anlatılarının Karşılaştırılması

Babil’in tufan anlatısı, Gılgamış Destanı’nda Utnapiştim karakteri üzerinden anlatılıyor ve yaklaşık 3 bin yıl öncesine dayanıyor. İncil’deki Nuh’un Tufan hikayesi ise yaklaşık 5 bin yıl öncesine ait. Her iki anlatıda da Tanrı’nın insanlığı yok etmek için gönderdiği tufana karşı, Nuh (Utnapiştim) tarafından bir gemi inşa edilip hayvanlarla doldurulduğu ortak detaylar olarak göze çarpıyor.

Ağrı Dağı Tartışmaları

İncil’e göre Nuh’un Gemisi, Tufan’dan sonra Ağrı Dağı’na (Ararat Dağları) oturmuş. Bazı bilim insanları, Ağrı Dağı’nın zirvesinin Nuh’un Gemisi’nin şekli ve boyutlarıyla örtüştüğünü savunuyor. Ancak diğer bilim insanları, Ağrı Dağı’nın Tufan sonrası oluştuğunu ve dolayısıyla Nuh’un Gemisi’nin orada olamayacağını ileri sürüyor. İstanbul Teknik Üniversitesi öncülüğündeki ekip, Ağrı Dağı’nda yaptıkları kazılarda 3 bin ila 5 bin yıl öncesine ait bulgular elde etti, ancak Nuh’un Gemisi’nin varlığı konusunda kesin sonuçlara ulaşılamadı.

Sonuç

Antik Babil haritasındaki bulgular, Nuh’un Gemisi anlatısının tarihsel köklerine dair önemli ipuçları sunuyor. Babil ve İncil tufan hikayelerindeki benzerlikler, evrensel mitolojik anlatıların zaman içindeki dönüşümünü gözler önüne seriyor. Ağrı Dağı’yla ilgili tartışmalar ise hala devam ediyor ve arkeolojik kazılar yoluyla daha net sonuçlar elde edilmesi bekleniyor.