AraştırmaDünya

Dünya Daha Hızlı Dönüyor: Tarihte İlk Kez Bir Saniye Silinmesi Gündemde

Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı, son yıllarda bilim insanlarını şaşırtacak şekilde artıyor. Bu durum, günlerin milisaniyeler düzeyinde kısalmasına yol açıyor ve zaman tutma sistemlerimizde devrim niteliğinde bir değişikliği gündeme getiriyor: tarihte ilk kez bir saniyenin çıkarılması, yani negatif leap second. Bu makalede, Dünya’nın hızlanmasının nedenlerini, bu durumun teknolojik ve çevresel etkilerini ve gelecekteki olası senaryoları ele alacağız. Bu fenomen, hem bilimsel hem de günlük yaşam açısından büyük bir önem taşıyor.

Leap Second Nedir ve Neden Önemli?

Leap second, Dünya’nın dönüş hızı ile atom saatleri arasındaki farkı dengelemek için kullanılan bir zaman düzeltmesidir. Coordinated Universal Time (UTC), yaklaşık 450 atom saatiyle belirlenir ve telefonlardan GPS sistemlerine kadar birçok teknoloji bu sisteme bağlıdır. 1972’den bu yana, Dünya’nın yavaşlaması nedeniyle 27 pozitif leap second eklenmiştir. Ancak, Dünya’nın hızlanmasıyla birlikte, bir saniyenin çıkarılması (negatif leap second) gündeme gelebilir. Bu, zaman tutma sistemlerimiz için yeni bir sınav olacak (Levine, 2024).

Dünya’nın Dönüş Hızındaki Değişkenlikler

Dünya’nın bir tam dönüşü, yani bir gün, yaklaşık 86.400 saniye (24 saat) sürer. Ancak bu süre, Ay’ın kütle çekimi, atmosferdeki mevsimsel değişiklikler ve Dünya’nın sıvı çekirdeğinin hareketleri gibi faktörler nedeniyle milisaniyeler düzeyinde değişir. Örneğin, California Üniversitesi’nden Prof. Duncan Agnew, 1972’den beri Dünya’nın dönüş hızında genel bir artış eğilimi olduğunu belirtiyor. Bu değişkenlik, günlük yaşamda hissedilmese de, hassas teknolojik sistemler için kritik öneme sahip (Agnew, 2024).

2024 ve 2025’te Rekor Kısa Günler

Son gözlemler, Dünya’nın dönüş hızının rekor seviyelere ulaştığını gösteriyor. 10 Temmuz 2024’te bir gün, 24 saatten 1.36 milisaniye daha kısa sürdü. International Earth Rotation and Reference Systems Service (IERS), 2025’te 9 Temmuz, 22 Temmuz ve 5 Ağustos tarihlerinde günlerin sırasıyla 1.3, 1.34 ve 1.51 milisaniye daha kısa olacağını öngörüyor. Bu hızlanma, Dünya’nın sıvı dış çekirdeğindeki dinamiklerden kaynaklanıyor ve bilim insanlarını şaşırtıyor (IERS, 2025).

TarihKısalma Süresi (Milisaniye)
10 Temmuz 20241.36
9 Temmuz 20251.30
22 Temmuz 20251.34
5 Ağustos 20251.51

Negatif Leap Second’ın Potansiyel Etkileri

Negatif leap second, yani bir saniyenin UTC’den çıkarılması, daha önce hiç uygulanmamış bir işlem. Bu, finansal sistemler, elektrik şebekeleri, telekomünikasyon altyapısı ve GPS gibi zaman hassasiyetine bağlı sistemlerde ciddi sorunlara yol açabilir. Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’nden Judah Levine, pozitif leap second’ların bile sistemsel sorunlara neden olduğunu, negatif bir leap second’ın ise daha büyük riskler taşıdığını belirtiyor. Bu durum, 2000’deki Y2K sorununa benzer bir kaos yaratabilir (Levine, 2024).

İklim Değişikliğinin Şaşırtıcı Rolü

İklim değişikliği, Dünya’nın dönüş hızını etkileyen beklenmedik bir faktör. Grönland ve Antarktika’daki buzulların erimesi, kütlenin okyanuslara dağılmasına neden oluyor. Bu, tıpkı kollarını açan bir buz patencisinin yavaşlaması gibi, Dünya’nın dönüşünü hafifçe yavaşlatıyor. NASA’ya göre, 1993’ten bu yana deniz seviyesindeki yükselmenin üçte biri bu erimeden kaynaklanıyor. Bu etki, negatif leap second ihtiyacını 2028 veya 2029’a kadar geciktirebilir (NASA, 2024).

Gelecekte Zaman Tutma Sistemleri

IERS, Dünya’nın dönüş hızını sürekli izliyor ve leap second kararlarını veriyor. Temmuz 2025 itibarıyla, Aralık 2025’te leap second eklenmeyeceği açıklandı. Bir sonraki olası tarih Haziran 2026, ancak Dünya’nın hızlı dönüşü nedeniyle bu da pek olası değil. Uzmanlar, negatif leap second’ın 2029’a kadar gerekli olabileceğini öngörüyor. Bu, teknolojik altyapımızın ne kadar esnek olduğunu test edecek bir durum (IERS, 2025).

Sonuç

Dünya’nın dönüş hızındaki artış, zaman tutma sistemlerimiz için yeni bir çağın habercisi. Negatif leap second, teknolojimizin sınırlarını zorlayabilir ve finans, iletişim ve navigasyon gibi alanlarda aksamalara neden olabilir. İklim değişikliği, bu süreci bir miktar dengeleyebilir, ancak uzun vadeli etkiler belirsiz. Bilim insanları, bu değişimleri yakından izlemeye devam ediyor. Teknolojik sistemlerimizi bu yeni gerçekliğe uyarlamak, gelecekteki zorlukları aşmak için kritik önem taşıyor.


Kaynakça


Makaleye Yorum Yaz Rastgele Makale Getir

Yazar


Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin

En son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için ücretsiz abone olun.

Bir Yorum

Bir Yorum Yazın

İlginizi Çekebilir

Başa dön tuşu

Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen ücretsiz abone olun.

Okumaya Devam Edin

Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.

Detaylı bilgi için Gizlilik ve Çerez Politikamız sayfasını inceleyebilirsiniz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Makale Arşivi olarak, sizlere değer katacak bilgileri sürekli araştırıyor ve en güncel makaleleri sizinle paylaşıyoruz.
Bu platformu ayakta tutan en önemli destek, reklamlardan elde edilen gelirlerdir. Reklamlarımızı, sizlere en iyi deneyimi sunmak adına, mümkün olan en az rahatsız edici şekilde yerleştirmeye özen gösteriyoruz. Sizden ricamız, bu değerli içeriği sürdürebilmemiz için reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olmanızdır. Desteğiniz, gelişmeleri size ulaştırmaya devam etmemize katkı sağlayacaktır.