Gezi

Kostanz Gölünde Yolculuk

Konstanz Gölü-Bodensee (Almanca) Üç ülkenin çevrelediği ve çevresindekilerin Almanca konuştuğu bir göl. Her üç ülke arasında da gemiler, gezi tekneleri ve yelkenliler gidip geliyor. Sahil’de Friedrichshafen, Lindau, Bregenz, Konstanz, Avusturya’daki Vorarlberg eyaleti ve İsviçre’deki Thurgau, St. Gallen ve Schaffhausen kantonları bulunur.

Ren Nehrinin girdiği ve çıktığı tatlı su gölünün ortalama derinliği 90 metredir. Gölün uzunluğu 63 km, genişliği ise 14 km’dir. Gölün en derin noktası 254 m olarak ölçülmüştür. Göl, deniz seviyesinden 395 m yüksektir.

Konstanz gölü Ön Alp Dağlarına dayanır. Gölün 273 km uzunluğunda sahili vardır ve 536 km²’lik yüzölçümü ile Macaristan’daki Balaton (594 km²) ve İsviçre’deki Cenevre gölünden (582 km²) sonra Orta Avrupa’nın üçüncü geniş gölüdür. İçerdiği 48 km³’lük su miktarı ile 89 km³’lik Cenevre Gölünden sonra Orta Avrupa’nın da ikinci büyük gölüdür.

Makale Devam Ediyor

Yaklaşık 10.000 yıl önce, son buzul çağının da bitmesinden sonra oluşan göl üç kısımdan oluşur: Obersee (Yukarı göl), Untersee (Aşağı göl) ve Ren ile bağlantıyı sağlayan Seerhein (Ren gölü).

Gölün Almanca adı olarak kullanılan Bodensee sözcüğü ise bir yer adı olan Bodman’dan gelmektedir. Gölün batıdaki ucunda bulunan bu bölgede erken Franklara ait bir kraliyet sarayı vardı, Almanlara ait bir dük bölgesiydi.

Ele geçen buluntular MÖ 8000-5500 yılları arasında avcı ve toplayıcı toplulukların buralarda dolaştıklarını, ancak yerleşmediklerini göstermektedir. Cilalı Taş Devri’nin orta ve geç dönemlerinde ise göl kenarında yerleşimler ve kazık temelli evler ortaya çıkmaya başlar. Unteruhldingen’de kazık temelli evlerden oluşan bir köz yeniden inşa edilmiş ve bugün müze olarak kullanılmaktadır.

Demir çağının sonlarından itibaren Keltlerin göl kıyılarına yerleştikleri anlaşılır. Bu dönemin sonuna doğru göl bölgesi hakkında yazılı belgeler ortaya çıkmaya başlar. Buna göre gölün sakinleri güneyde Helvetler, Ren vadisinde Raetialılar, Kuzetdoğuda ise Vindeliklerdir.

Romalılar döneminde en önemli yerleşim yeri Bregenz’di ve burada bir deniz filosu oluşturuldu. Diğer önemli Roma şehirleri Constantia (Konstanz) ve Arbon idi.

Romalıların 3. yüzyılda Ren sınırlarından çekilmesinden sonra Alemanlar yavaş yavaş, önce gölün kuzeyine, sonra güneyine yerleştiler. Reichenau manastırının kurulması ve Konstanz’ın piskoposluk olması ile birlikte bölgenin kültürel önemi arttı.

YOLCULUK

Eylül sonu olmasına rağmen hava ılıktı. Ben döndükten sonra hava soğumuş ve günler yağmurlu geçmeye başlamış. 24 Eylül’de limana gelip bir kahve içtik. Sonra göldeki gezi turlarını baktık. Mevsim nedeniyle turist sayısı azalmıştı. Ona bağlı olarak da turlar azalmış. Gülten’in verdiği bilgiye göre Çiçek Adası’ndansa tarihi bir yer olan Meesburg Adası daha ilgimi çekti.

Meesburg adasına gitmeye karar verdik. Ada, Orta Çağ kasabası özelliğini muhafaza ediyormuş. Ada da motorlu taşıtlara izin verilmiyormuş.

Yolculuk süresi yaklaşık bir saatti. Önce güvertede oturduk. Sonra içeri geçtik. Gölde çok sayıda yelkenci vardı. Az sayıda gezi teknesi ve feribot gördük.

Sahilde sıralanmış tarihi yapıları seyrettik. Küçük dürbünümü getirmediğime pişman oldum.

Adanın geniş diyebileceğimiz bir limanı vardı. Tur teknelerinin yanaşacağı yerler ayrı ayrı belirlenmişti. Sahilden surlar, piskopos sarayı ve şatoyu daha uzaktan görüyorduk. Limana bakan tepe bağlarla kaplıydı.

Adanın gölde olması onu istiladan kurtarmamış. Adada yaşayanlar piskoposu adadan kovmuşlar. Ama Alman İmparatoru ani bir saldırıyla adayı ele geçirmiş ve ada sakinlerinden çok sayıda insanı ölümle cezalandırmış.

GÖLDEKİ ADALAR

Lindau Adası:

Gölün en büyük adası Lindau ismini ıhlamurdan (linde) almış. Bütün ada ıhlamur ağaçlarıyla bezenmiş. Logosunda da yer alıyor. Tarihte ilk yerleşim ana karaya olmuş. MÖ 200’den kalma Romalılar dönemine ait yapı kalıntılarına rastlanmış. Daha sonra, ada surlarla çevrilmiş ve zaten çok yakın olan karaya tahta bir köprüyle bağlanmış. Günümüzde Seebrücke adlı 163 metre uzunluğundaki köprü adayı karaya bağlıyor

Reichenau Adası:

Konstanz şehrinin batısında, Gnadensee ile Untersee arasında, Konstanz Gölü’nün iki bölümünde uzanmaktadır. Toplam alanı 4.3 kilometrekare ve çevre uzunluğu 11 kilometre olan ada, 4.5 kilometre uzunluğunda ve 1.5 kilometre genişliğindedir.

Adadaki Reichenau Manastırı nedeniyle 2000 yılında bir Dünya Mirası listesine alınmıştır. Adadaki manastır, Meryem ve Evanjelist Markos’a adanmıştır. Adada, Yorgi, Petrus ve Pavlus’a adanan iki kilise daha inşa edildi. Yorgi kilisesinde 10. yüzyıldan kalma duvar resimleri vardır.

Mainau Adası:

Gölün 3. büyük adasıdır. “Çiçek Adası”’olarak da anılan ada, ana karaya dar bir geçitle bağlı.

Kışın hava sıcaklıklarının eksi derecelere düştüğü bir coğrafi bölgede yer almasına rağmen Rhone Vadisi’nin güneyden taşıdığı sıcak hava dalgasıyla kendine özgü bir iklim kuşağı içerisinde kalan ada bölgede yetiştirilmeyen çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor.

45 hektar genişliğindeki adada alışveriş mekanları, restoran ve kafeler, botanik bahçesi, tema bahçeleri, barok kilise, arboretum, Akdeniz terası, tropikal sera ve dünyanın ikinci en büyük kelebek evi bulunuyor.

Adanın mülkiyeti İsveçli aristokrat Bernadotte Ailesi’ne ait. Çiçek Adasının yönetimi Lennart Bernadotte Vakfı’ndadır. Yılın her dönemi ziyarete açık olan ada, doğa severlerin bölgede sıklıkla ziyaret ettiği yerler arasında.

Meeaburg Adası:

11. Yüzyıla tarihlenen ada Kostanz Piskoposlarının mülkü ve daha sonra ikametgâhı olarak kullanılmıştır. Şehirde iki kale ve iki şaraphane bulunmaktadır. Zeplin müzesinin bulunduğu bu adayı ayrı bir bölümde anlatacağım.

Yazar


Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir Yorum Yazın

Bunlara da Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu