İnsanlar bir araya geldiklerinde: büyük işler başarabilme kapasitesine ulaşırlar. Fakat sayı arttıkça: sürüleşmeleri ve güdülmeleri kolaylaşır. Sürü ne kadar büyükse çobanı o kadar fazla olur. Çobanlar sürüleşmiş insanları ararlar! Eğer yok ise yenilerinin oluşmasını sağlarlar. Potansiyel her yöntem denenir. Hiçbir ahlaki kural önemsenmez. Çobanlar, sürüyü sömürmeyi amaçlamaktadır.
Sürüleşmiş insanlar, kolektif olarak yönetilmek ister. Sürü içinde olanlardan bazıları: “Ben farklıyım, diğerlerinden etkilenmiyorum.” diyebilir. Mecbur bırakıldığı takdirde, o da sürüye uyum sağlayacaktır. Yoksa sürüden dışlanır ve sürü olmanın sağladığı güvenlik ilizyonundan mahrum kalır.
Sürü içinde özgürlük arayanların sayısı çok azdır. Bu istek çoğu insan için hayalden öteye geçemez. Özgürlük çok katmanlıdır. İnsan kapasitesi tüm katmanları aşabilecek seviyededir. Fakat bu kapasite herkese eşit olacak şekilde dağılmamıştır. Kapasite seviyesine göre insanlar birbirini domine eder. Bu sebepten dolayı: sürü içinde ve çobanlar arasında sınıfsal farklar oluşur.
Her bir üst sınıf: bir alt sınıfa hükmetmek ister. Ve her bir alt sınıf: bir üst sınıfa geçmeye çalışır. Zihinsel kölelik tam olarak bu çabaların sonucunda ortaya çıkmaktadır. İnsan bilgelik kazanmadan önce hırslarının kölesi olur. Hayatın anlamını kavramadan ömrünü tamamlar. Nice yaşamlar bu şekilde tekrarlanmaktadır.
Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin
En son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için ücretsiz abone olun.