İbrahim Okur, ülkemizin yetiştirdiği az sayıda düşünürden birisi. 1999 yılından bu yana ülke sorunları üzerine yazmakta ve yayınlamaktadır. Okursoy Kitapları adıyla yayınladığı kitaplardan “JAPONYA Bir Yükselişin Kısa Hikâyesi” kitaplığın 9.’su. 2009 yılında basılmış.
Japonlar, denizden geldiklerine ve sudan çıkıp dağlara yükseldiklerine inanırlar. Japonya, dördü çok büyük, gerisi çok küçük dört bin kadar adadan oluşur. Adaların yüzde sekseni dağlıktır. Dağların da yüzde sekseni ormanlarla kaplıdır. 380 bin kilometrekare toplam yüzölçümü olan adaların dağlarından, ormanlarından, volkanlarından ve ırmaklarından arda kalan dar alanda 125 milyon insan yaşar.
Çin’de hüküm süren Kubilay Han Japonya’yı istila etmek için iki kez sefer (1274 ve 1281) düzenledi ama donanması ve ordusu kasırgaya yenildi.
Bu başarısız istiladan sonra Japonlar kendi içlerine döndüler. Ancak 1600’lerin başında Hollandalı tüccarlar adalara yerleşip ticaret yaptılar. Bu ticaretin yanı sıra misyonerlerin çalışmalarıyla hatırı sayılır miktarda Japon Hristiyan oldu.
16016’da Şogun Hristiyan Japonlara savaş açtı. Direnen Hristiyanları yine Hollandalı tüccarlardan aldığı silahlarla yok ettiler. Papazları adalardan kovdular.
Bilinenin aksine Japonlar tüfeği beğendiler. Avrupa’dan iyi tüfekler yaptılar. Ancak Samuray geleneklerine uymadığı ve kullanılacak istilacı olmadığı için tekrar geleneksel silahlara döndüler.
Japonlar tekrar içlerine döndüler. Ta ki ABD Amirali Pery’nin 3 buharlı gemiyle Tokyo körfezine girmesiyle bir daha eski düzene dönemeyeceklerdi.
Japonya kısa zamanda o günkü dünya düzenine geçiş yaptılar. Samuray beylerinin Amerika seyahati geri kalmışlıklarını kendilerine gösterdi.
Kısa bir süre sonra Japonlar kız erkek ayrımı yapmadan mecburi öğrenime geçtiler. Samuray beyleri sanayici oldu.
Japon kalkınması, yirminci yüzyıla damga vuran olağanüstü bir başarı hikayesidir.
Japonya, dördü çok büyük, kalanı çok küçük dört bin kadar adadan oluşan bir ülkedir. Adaların yüzde 80’i dağlık ve dağların da yüzde 90’ı ormanlarla kaplıdır. 380 bin km² yüzölçümü olan adaların dağlarından, kayalıklarından, volkanlarından, ırmaklarından ve ormanlarından arda kalan alanda 125 milyon insan yaşamaktadır.
Yirminci yüzyıla biçimini veren “çok önemli” olaylardan dördünde, taraflardan biri işte bu ülke ve bu insanlardır. Söz konusu olaylardan birincisi, ilk kez bir doğulu gücün bir batılı gücü yenmesi (1905), ikincisi Pearl Harbour baskını (1941), üçüncüsü atom bombasının ilk kez kullanılması (1944), dördüncüsü ve kitabın hazırlanmasının esas nedeni olan ilk kez bir doğulu ülkenin, Batı ekonomilerinin tümüne birden meydan okuması ve sessiz sedasız dünyanın üçüncü büyük ekonomisi katına yükselmesidir.
Sanayileşen Japonya Rus donanmalarını yok ettikten sonra Kore devletini işgal ettiler. I. Dünya Savaşı sonrası Çin ve Pasifikteki Alman sömürgeleri Japonya’ya verilir. Japonya, kısa bir süre sonra beyaz emperyalistlere taş çıkartan SARI emperyalist bir ülke olmuştur.
Elindekilerle yetinmeyen Japonlar Çin’e saldırdılar. Korkunç katliamlar yaptılar. Çin onları bir bataklık gibi yuttu.
Amerika’nın Japonya’ya koyduğu petrol ambargosu yüzünden Amerika’ya saldırdılar ve sonlarını getirdi.
Ancak önce Çin’de Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulması akabinde çıkan Kore Savaşı Japonya’nın tekrar sanayi ülkesi olmasına, elektronik ve otomotiv alanında dünya çapında olmasını sağladı.
Elinizdeki kitabın öyküsü, yirminci yüzyıla damgasını vuran olağanüstü başarıları gerçekleştiren işte bu insanlarla ilgilidir.
Makaleye Yorum Yaz Rastgele Makale Getir
Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin
En son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için ücretsiz abone olun.