Yine 23 Nisan geldi! Çocuklarımız başta olmak üzere neşe doluyor insan…
23 Nisan yeni Türk devletinin doğuşu demekti. Mustafa Kemal Paşa, 17 Mart’ta bir meclisin toplanması gerektiğini belirtti, ancak bu fikir önemsenmedi. 19 Mart’ta ise Anadolu’nun güvenilir ve stratejik yeri olan Ankara’da meclis açılma kararı alındı. Bu meclis olağanüstü yetkilere sahip olacaktı. Seçimler yapılması için işgal İstanbul’undan kaçabilen mebusların bu yeni açılan meclise katılacağı tamimle yayınlandı. Bundan sonrasını derin bir çalışma kapsıyor.[1]
İstanbul’da Kuvayı İnzibatiye‘nin kurulması, padişahın Meclis-i Mebusanı dağıtması gibi olayların ve ihanetlerin döndüğü sırada Ankara’da bulunan milletvekilleri 11 Nisan 1920’de toplantı düzenlemiş ve meclisin toplanma tarihini 23 Nisan 1920 olmasına karar vermişlerdir.
Meclisin 23 Nisan 1920 tarihinde açılacağını belirten belge:
“Allah’ın yardımıyla Nisan’ın yirmi üçüncü cuma günü, cuma namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.”
Temsil Heyeti Adına, Mustafa Kemal.
Günün Anlam ve Önemi
Meclisin açılışına normal şartlarda 390 milletvekili katılası gerekirken sadece 78 milletvekili katılmıştı. Büyük bir törenle açılan TBMM (o zamanki adıyla BMM, yani Büyük Millet Meclisi. Daha Türkiye adı konulmamıştı.) bugün hâlâ varlığını artık meşrutiyete kayırsa da korumaktadır. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesiyle hareket eden TBMM ruhu demokrasinin, Cumhuriyetin müjdecisi olmuştur. Sarayın/ sultanın iki dudak arasında kalan Osmanlı Devleti gün geçtikçe batarken, Cumhuriyetin müjdecisi olan “halkın iradesine” saygı gösteren TBMM bir ufuktur. Kurtuluş Savaşı’nı veren halka “artık söz senin” diyen bir meclistir bu… Yani Cumhuriyettir. 23 Nisan çocuklara armağan edilmişti. Özellikle Çanakkale’de 15-16 yaşındaki çocuklar sayesinde Çanakkale kurtulmuştu. Başta Atatürk olmak üzere bunu kimse unutmadı ve tüm dünyadaki çocukların bayramı olarak kutlanmaya başladı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!
[1] Adnan Sofuoğlu, Genel Hatlarıyla TBMM’nin Milli Mücadeledeki Rolü, Abdurrahman Çaycı’ya Armağan, Ankara, 1995, s. 432-435.
Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin
En son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için ücretsiz abone olun.