Geçen sene yayınlanan “kedicik” belgeselini birçoğumuz izledik. Adnan Oktar’ı ele alan belgeselle birlikte onu daha çok tanıdık. Bugün de “Atatürk’ün Son Mesajı” hakkında ele alınan bir iddiayı ele alacağım.
Bazı araştırmacılar, Atatürk’ün son günlerinde insanları İslam’a davet eden mesajlar yaydığını iddia etti. 25-26 Ekim 1938’de yani ölümünden yaklaşık 15 gün önce Atatürk, Müslümanların Hz. Muhammed’in yolunu izleyerek kazanabileceği yönünde son mesajı olduğunu söylediler. Ahmet Gürtaş, “Atatürk ve Din Eğitimi” adlı eserinde iddiaya şu şekilde yer vermiştir.
Mesaj şudur:
“Bütün dünyanın Müslümanları, Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.v) gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar, Hz. Muhammed’i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet’in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli, zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler.“[1]
Nedim Senbai, Atatürk’ün, bu son mesajını 2 Başbakan ve Dışişleri Bakanı vasıtasıyla dünyaya açıkladığını da belirtmiş ve şu yorumu yapmıştır:
“Atatürk’ün bu mesajı, kendisinin ne kadar dindar ve gerçek Müslüman olduğunu açıkça gösteriyor. Onun için Büyük Önder’e olan sevgimiz, saygımız ve bağlılığımızı ispatlayabilmek ve tazeleyebilmek için bu mesajı hatırlamalıyız. Atatürk’ün ruhunu şad etmek istiyorsak, son sözlerine göre hareket etmeliyiz. Doğrusu, Büyük Türk Lideri’nin son mesajı, Müslümanlar için yeni bir hayatın müjdecisi olabilir. Müslümanlar, Atatürk’ün sözüne uyarak hem dünyada, hem ahirette yüksek mertebeye erebilirler.“
Ahmet Gürtaş ise şu yorumu yapmıştır:
“Bu mesajın tarihi bakımdan varid olup olmadığını, şayet varid ise, yerli herhangi bir kaynakta bulunup bulunmadığını bilmiyoruz. Bu itibarla bu mesaja dayanarak herhangi bir sonuca ulaşmak istemiyoruz. Zaten Atatürk’ün İslam karşısındaki tavrını tespit konusunda, bu mesajın mevcuda ilave edeceği yeni bir şey de yok. Ancak mesajın, Müslüman ülkeler halkının Atatürk’e bakış açısını göstermesi bakımından ayrı bir değeri vardır ve bunu buraya alışımızın sebebi bunu tebarüz ettirmektir.”
Sinan Meydan, Ahmet Gürtaş’ın yorumuna aynen katılmış ve iddiayı şu şekilde ele almıştır:
“12 Eylül’ün sahte Atatürkçüleri tarafından istismar edilmiştir. 12 Eylül’ün ‘Kenanist Kemalistleri” hikâye tarzında yazılmış bir kitaptaki bu mesajı peşinen doğru kabul ederek değişik yayınlarda kullanmışlardır. Örneğin bu mesaj, 10 Kasım 1988 Perşembe günkü Diyanet Takvimi’nde yayınlanmıştır.”[2]
Sinan Meydan devam ediyor:
“Adnan Oktar’ın Bilim Araştırma Vakfı bu mesajı ‘sağduyu’ adlı bir genelgeyle tam 12.812 yere faks ve posta yoluyla göndermiştir. İki sayfalık bu genelgedeki şu ifadeler dikkat çekicidir (…)”.
Adnan Oktar anlaşılan Atatürk’ü kullanarak kendi pozisyonunu sağlamlaştırmaya çalışmış ki onu da olmayan bir olayla yapmaya çalışmış. Bu mesajın iddiası mahkemeye kadar sürmüş ve Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin talebiyle BCA (Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi), Atatürk Araştırma Merkezi ve Kemalist Yazarlar ve Sanatçılar Genel Merkezi mesajın peşine düşmüş ama belge bulamamışlardır. Yani böyle bir mesaj yoktur. Adnan Oktar, 12 Eylül’ün mirası olan bu sahte mesajı kullanarak otorite sağlamaya çalışmıştır.
[1] Ahmet Gürtaş, Atatürk’ün Din Eğitimi, 2. bas., Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1982, s. 71, 72; den aktaran Sinan Meydan, Atatürk Modernizm ve Din, 2021, s. 721.
[2] Meydan, age., s.722.
Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin
En son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için ücretsiz abone olun.