Köşe Yazıları

Leyla Kime Neye Leylaydı

O yıllar bir Bakanlıkta çalışıyorum. İşyerimiz Kızılay yakınlarında Adakale Sokak’ta, çalışanların yakınlarının ve tanıdıklarının da uğrak yeriydi.

Benim de yöneticiliğimin tıfıl yıllarıydı, yetkili ve etkili bir yöneticiydim ama çalışanların çoğu benden yaşça büyük abla, ağabey modundaydı.

Birim, yeni projelerle büyüyor, dolayısı ile de yeni personel gereksinimi vardı. Naklen geçiş yapacak kişiler aranıyorduk, nereden ve kimler referansı ile bilmiyorum ama bir gün “Filiz Hanım” diye bir hanım geldi, görüşüldü ve naklen ataması yapıldı.

Filiz Hanım çalışanlar ile tez zamanda sıcak iş ilişkileri kurdu ve herkesin sevgili “Filiz Abla” oldu.

Bir gün öğle tatilinde Filiz Hanımın yanına şirin mi şirin, biraz da yaramaz bir kız çocuğu gelmiş, odalarının kapısı açık olduğundan odaya girip, bu şirin kızla azıcık da resmi bir sohbet etmiştik.

Zamanla bu kız çocuğu Leyla Hanım olmaya başladı, sanat ile uğraşmak, tiyatro yapmak istiyordu.

O yıllar Devlet Tiyatroları Çocuklar için Oyunculuk kursları düzenlerdi; Leyla da Ankara Devlet Tiyatrosu’nun kurslarına katıldı ve bazı oyunlarda küçük roller aldı.

Lise eğitimi bir yandan, tiyatro oyunculuğu bir yandan ama bu yaramaz kız için hiç de sorun değildi, bir şekilde hallediyordu.

Toplumda yaygın bir söz vardır, “Sanatçı olunmaz, sanatçı doğulur”, Leyla da gerçekten sanatçı doğmuştu.

Devlet Tiyatrosunda ki sembolik oyunculuğunun ardından Ankara Komedi Sahnesi, Amerikan Kültür ve Birlik Tiyatrosu ve Kaktüs Kabare’de uzun yıllar birçok oyununda roller aldı.

İlk profesyonel oyunculuk performansını “Ölelim mi, Gülelim mi?” adlı oyunda sergiledi. Kaktüs Kabare’den 1989 yılında ayrılarak, “Dostlarımız” dizisiyle aynı yıl TV dizi oyunculuğa başlayan Leyla, Mehmet Ali Erbil’in sunduğu “Yakıştır” programında da doğaçlama tiyatro performanslarıyla dikkat çekmişti.

Ferhunde Hanımlar’da (1993-1999) -Kiraz, Bizim Evin Halleri’nde (2002-2008) -Pembe, Gözyaşı Çetesi (2006), Ömre Bedel (2009-2011), Derin Sular (2011), Yamak Ahmet’te (2012) -Hala, Yalancı Bahar (2012-2014), Rumuz Cavidan’da (2015) -Zişan, Anne (2017) ve Teşkilat (2021-2022), Televizyon Dizilerinde roller oynadı.

Leyle adı gibi, “karanlık gecelerin”, “gece güzelliği” anlamı ile birlikte, güzellik, zarafet ve derinliği de ifade ederdi.

Doğrudan yana asla ödün vermez, doğru bildiğinden de şaşmazdı.

YIl 2013, İstanbul Beyoğlu’nda, halkın hizmetinde kullanılmak koşulu ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmiş olan Taksim Gezi Parkı’na, İstanbul 6. İdare Mahkemesi ve 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı olduğu halde; o dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Topçu Kışlası’nı Taksim Yayalaştırma Projesi çerçevesinde imar izni olmadan yeniden inşaata açmak istedi.

Bu kararın geri alınması için başta gençler olmak üzere birçok yurtsever parkta oturma eylemine başladı. Parkta yapılan oturma eylemleri şiddet kullanılarak durdurulmaya çalışılsa da, şiddete duyulan öfke, eylemleri ateşlendi. İstanbul’daki bu eylemler Türkiye’nin dört bir yanına basın, ifade ve toplanma özgürlüğü kısıtladığı gerekçesi ile yayıldı; hükümetin bu tavırları demokrasi ve laikliği zedelediği kaygıları yarattığı için, gösterileri ve grevleri yaygınlaştırdı.

Ankara’daki Gezi Parkı’na destek eylemlerinde Leyla, başına gaz bombası kapsülü isabet etmesi sonucu yaralanır ve beyin kanaması geçirir. Meydanda yapılan ilk müdahalenin ardından Ankara Numune Hastanesi’ne kaldırılan Leyla Okay, beyin kanaması olduğu için yoğun bakıma alınır.

Uzun yıllar bu olayların ve yaralanmanın olumsuz etkisini yaşar. Bu durum elbette ki tiyatroya ve sanata olan ilgisini ve ilişkisini etkilemedi, evinde ve sokakta baktığı hayvanların sayısı ise hiç azalmadı.

Bir gün Kızılay’da otobüs durağında aç ve açıkta bekleyen zenci kızı görünce, yine onun güzel yüreği titredi ve yıllarca evinde baktı ve eğitimine destek sağladı.

Ve leyla, kendisi dışında herkese ve her şeye duyarlı ve hassastı. Yüreği gibi evinin kapısı da herkese açıktı.

İstemese de vücudu, kapılarını ondan habersiz lanet olası kanser mikrobuna açmış ve akciğerleri çevresine yerleşmişti. Tedavisi için doktorları ve yakın çevresi yırtınmıştı ama ne yapıldıysa da onun sonsuzluğa yolculuğuna engel olunamamıştı.

Toprağın bol olsun sevgili Leyla, Ankara Karşıyaka Camisinde son görevleri yapılan 15 dolayında her yaştan ve meslekten cenazeler vardı ama Annen sevgili Filiz Hanımın yürek yangını nasıl söner bilemem de; akraba, dost ve arkadaşlarının gözyaşları cami avlusu ile mezarının her yerini doldurdu.


Makaleye Yorum Yaz Rastgele Makale Getir

Yazar


Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin

En son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için ücretsiz abone olun.

Bir Yorum Yazın

İlginizi Çekebilir

Başa dön tuşu

Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen ücretsiz abone olun.

Okumaya Devam Edin

Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.

Detaylı bilgi için Gizlilik ve Çerez Politikamız sayfasını inceleyebilirsiniz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Makale Arşivi olarak, sizlere değer katacak bilgileri sürekli araştırıyor ve en güncel makaleleri sizinle paylaşıyoruz.
Bu platformu ayakta tutan en önemli destek, reklamlardan elde edilen gelirlerdir. Reklamlarımızı, sizlere en iyi deneyimi sunmak adına, mümkün olan en az rahatsız edici şekilde yerleştirmeye özen gösteriyoruz. Sizden ricamız, bu değerli içeriği sürdürebilmemiz için reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olmanızdır. Desteğiniz, gelişmeleri size ulaştırmaya devam etmemize katkı sağlayacaktır.