PolitikaUluslararası İlişkiler

Koşun Koşun! Irak Kasabı Blair Gazze’yi Halk Yerinden Edilmeden Yönetecekmiş!

Son süreçte âdeta Kerbelâ’yı ve Holokost’u yaşayan Gazze’nin yönetimini Hamas’tan devralacak olan BM, Arap Ligi ve Körfez idarelerinin destekleyeceği ve hatta Beyaz Saray’ın da sıcak baktığı geçiş yönetiminin liderliğine üstlenecek kişiyle ilgili öylesine enteresan bir detay var ki gerçekten insanın şaşkınlıktan küçük dilini yutmamasının imkanı yok.

Gazze’nin yönetimini Hamas’tan devralacak olan uluslararası destekli geçiş yönetiminin liderliğine gelecek şahsın ismine aslında çok da yabancısı olmadığımızı söylemek isterim.

O isim daha birkaç yıl önce kendini dünyanın kovboyu zanneden ABD eski başkanı Bush ile Irak’ın işgalini beraber koordine eden ve 1997’den 2007’ye kadar İngiltere başbakanlığı yapan Tony Blair’dir.

U.S. President George W. Bush (R) speaks as British Prime Minister Tony Blair listens during a news conference in the East Room of the White House in Washington, May 25, 2006. Bush and Blair spoke about the situation in Iraq and Iran. REUTERS/Kevin Lamarque

Bu şahıs, saz arkadaşlığı yaptığı çakma kovboy Bush ile birlikte istila ettikleri Irak’ı yağmalayan, bölüp paramparça eden, deyim yerindeyse taş devrine yollayan bir savaş suçlusuydu. Irak’ta karşılaştıkları direniş ve İngiliz askerlerinin Irak çöllerinde arka arkaya ölüp İngiliz bayrağına sarılı tabutlara konarak ülkelerine canları tenlerinden ayrılmış olarak gelmeleri Blair için siyaseten sonun başlangıcını getirdi. 2007 yılında başbakanlıktan ayrılınca bir süre ABD, AB, Rusya ve BM’den oluşan güçlerin Ortadoğu Temsilciliği görevini yapan Blair, daha sonra politik arenadan tamamen kaybolmuştu. 2016’da Irak Savaşı’nın bir hata olduğu itirafında bulunan Blair, bugünlerde tekrar ortaya çıkarak bu dönemde ise Filistin topraklarının ekonomik gelişmesine ve iki devletli çözüm için gereken koşulların meydana getirilmesine odaklanmış durumda.

Eski İngiliz başbakanının ofisinden yapılan açıklamada Gazze halkını yerinden edecek herhangi bir teklife Blair tarafından destek verilmeyeceği duyuruldu.

ABD ve diğer taraflarla Gazze’nin geleceği üzerine üst düzey planlama görüşmelerine katılan Blair, geçtiğimiz ağustos ayında da Beyaz Saray’da kendisini konuk eden ABD Başkanı Trump ile Gazze’nin geleceği planlarını konuşmuştu. ABD’nin Ortadoğu temsilciliğini yürüten Steve Witkoff’un “çok kapsamlı” diye tanımladığı görüşme ile ilgili başka bir ayrıntı verilmemişti.

Gazze Şeridi ile ilgili yapılan uluslararası plana göre Doğu Timor ve Kosova’nın devlet olma sürecini denetleyen uluslararası yönetimler örnek alınarak kurulacak geçici idare, başlangıçta Gazze’nin güney sınırına yakın Mısır’da konuşlanacak olup, Gazze Şeridi’nde istikrar sağlandıktan sonra çokuluslu bir güçle birlikte Gazze’ye girecek.

İsrail ve ABD bu kararlara ve plana karşı olumsuz tavır takınırken diğer küresel aktörler ise bu kararları ve planı destekliyor.

Ama her şeyden evvel Bush’tan sonra Irak’taki iki numaralı savaş suçlusu olan Blair’in Gazze konusunda insafa gelmiş gibi tam tersi bir tavır sergilemesi ise hakikaten çok enteresan.

Öyle ya, adama sormazlar mı? Irak’ta masum insanlar işgalcilerce öldürülürken, Irak’ın tüm zenginlikleri, tüm kaynakları tahrip edilirken, en önemlisi bir ülkenin geleceği çalınırken niçin bugün Gazze’de takındığın tavrın o gün tam tersini ortaya koydun diye haklı olarak sorulsa yeri değil midir?

Yani Gazze’nin yaralarını sarma rolleri yapması, Blair’in Bush gibi bir savaş suçlusu ve bir halkın nezdinde tüm insanlığın iki numaralı kasabı olduğu tarih tarafından hiç unutulmayacak.

Zaten bugün Gazze’nin adeta haritadan silinme noktasına gelmesinde Siyonist İsrail’e karşı dik duran, eğilmeyen, direnen, hatta kafa tutan ülkelerden biri olan Irak’ın işgalinin hiç mi payı yok? Irak’ın işgaliyle başlayıp Arap Baharı ile devam eden süreç, aslında İsrail’in Ortadoğu’yu “köpeksiz köy” belleyip Ortadoğu’da değneksiz biçimde istediği gibi gezip at koşturmasına olanak tanımadı mı?

Hem Gazze’nin adeta haritadan silinmesine ivme katan sürecin başlangıcı olan Irak’ın işgalinde Bush ile birlikte iki numaralı etken olacaksın, hem de bugün Gazze’deki halk yerinden edilmesin diye sahte itirazlarda bulunup oradaki geçici yönetimi üstlenmeye talip olacaksın. Hakikaten böyle bir diplomasi ve devlet adamlığı olmaz.

Başta Gazze olmak üzere tüm mazlum coğrafyaların bu hale düşmesine doğrudan olmasa da dolaylı yönden ama bilerek ama bilmeden katkı sunan sorumluların bugün bırak açıklama yapabilmeyi, bırak görevlere talip olmayı insan içine çıkabilecek yüzü kendilerinde bulabilmeleri gerçekten insanlık adına utanç verici bir tablodur.

Daha da söze ne hacet!

Şimdilik bu kadar kâfi…


Makaleye Yorum Yaz Rastgele Makale Getir

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Başa dön tuşu
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.

Detaylı bilgi için Gizlilik ve Çerez Politikamız sayfasını inceleyebilirsiniz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Makale Arşivi olarak, sizlere değer katacak bilgileri sürekli araştırıyor ve en güncel makaleleri sizinle paylaşıyoruz.
Bu platformu ayakta tutan en önemli destek, reklamlardan elde edilen gelirlerdir. Reklamlarımızı, sizlere en iyi deneyimi sunmak adına, mümkün olan en az rahatsız edici şekilde yerleştirmeye özen gösteriyoruz. Sizden ricamız, bu değerli içeriği sürdürebilmemiz için reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olmanızdır. Desteğiniz, gelişmeleri size ulaştırmaya devam etmemize katkı sağlayacaktır.