Probiyotikler, sağlık dünyasında oldukça popüler hale gelmiş canlı mikroorganizmalardır. Genellikle “iyi bakteriler” veya “dost bakteriler” olarak anılırlar ve dünya genelinde milyarlarca dolar harcanmaktadır. 2018 yılında küresel probiyotik pazarı 48,4 milyar dolar olarak tahmin edilmiştir ve 2025 yılına kadar bu rakamın 77 milyar doları aşması beklenmektedir. Peki, probiyotiklere yapılan bu harcamalar, bilimsel olarak ne kadar haklı çıkarılabilir? Probiyotiklerin sağlık üzerinde gerçekten belirgin ve olumlu etkileri var mıdır?
Probiyotiklerin Teorik Temelleri ve Tarihçesi
Probiyotikler, bağırsak mikrobiyomunun çeşitliliğini artırarak bağışıklık sistemini düzenlemeyi ve iltihabı azaltmayı hedefler. Ancak bu teorik faydaların ne kadarının pratikte geçerli olduğu konusunda tartışmalar devam etmektedir. Probiyotiklerin modern bilimdeki temelleri, 1900’lerin başında Nobel ödüllü immünolog Élie Metchnikoff tarafından atılmıştır. Metchnikoff, yoğurt tüketiminin bağırsak mikrobiyomuna iyi bakteriler ekleyerek sağlığı iyileştirebileceğini öne sürmüştür. Bu fikirler, 1990’larda probiyotik endüstrisinin doğuşuna kadar geniş çapta kabul görmemiştir.
Probiyotiklerin Mideyi Geçme ve Bağırsakta Yerleşme Yeteneği
Probiyotiklerin etkili olabilmesi için gastrointestinal sisteme ulaşmaları gerekir. Ancak probiyotiklerin mide asidini geçip geçemeyeceği ve bağırsakta ne kadar süre kalabileceği konusunda belirsizlikler bulunmaktadır. Case Western Reserve Üniversitesi’nden Prof. Mahmoud Ghannoum, probiyotiklerin mideyi geçebileceğini, ancak bunun zamanlama ile ilgili olduğunu belirtmiştir. Ghannoum’a göre, probiyotikler yemek sonrası alındığında, mide asiditesi azalır ve bakterilerin geçişi kolaylaşır.
Ancak probiyotiklerin bağırsakta kalıcı olarak yerleşmesi oldukça zordur. Danimarka Teknik Üniversitesi’nden Prof. Tine Licht, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunun yeni bakterilerin yerleşmesini zorlaştırdığını belirtmiştir. Bu da, probiyotiklerin bağırsakta genellikle sadece geçici olarak bulunduğunu ve diyetle alımı kesildiğinde etkilerinin hızla kaybolduğunu göstermektedir.
Sağlıklı Mikrobiyom ve Probiyotiklerin Gerekliliği
İnsan mikrobiyomunun %95’inden fazlası bağırsakta bulunmaktadır ve bu mikrobiyomun çeşitli ve dengeli olması sağlık için kritiktir. Ancak sağlıklı bir mikrobiyomun tanımı halen netleşmemiştir. Guelph Üniversitesi’nden Prof. Emma Allen-Vercoe, sağlıklı bir mikrobiyomun tanımının halen çalışılmakta olduğunu ve her bireyin mikrobiyomunun benzersiz olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla, probiyotiklerin genel bir sağlık desteği olarak kullanılması yerine, spesifik sağlık sorunlarına yönelik olarak değerlendirilmesi gerektiği önerilmektedir.
Probiyotiklerin Sindirim Sorunlarına Etkisi
Probiyotiklerin sindirim sorunlarına, özellikle irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi rahatsızlıklara etkisi konusunda da belirsizlikler bulunmaktadır. IBS hastalarının bağırsak mikrobiyotasında sağlıklı popülasyona kıyasla belirgin bir fark bulunamamıştır. Ayrıca, çeşitli probiyotik çalışmalarında kullanılan farklı bakteriyel suşlar ve dozaj farklılıkları, bu konuda kesin sonuçlara varılmasını zorlaştırmaktadır. Londra Queen Mary Üniversitesi’nden Prof. Tom MacDonald, IBS tedavisinde probiyotiklerin etkinliği konusunda mevcut literatürün büyük ölçüde yetersiz olduğunu belirtmiştir.
Sağlıklı Kişiler İçin Probiyotik Kullanımı
Sağlıklı kişilerde probiyotik kullanımının faydaları da tartışmalıdır. Çoğu uzman, probiyotiklerin sağlıklı bireylerde genellikle zararsız olduğunu ancak belirgin bir sağlık faydası sağlamadığını ifade etmektedir. European Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir çalışmaya göre, probiyotik kullanan sağlıklı bireylerde bağırsaklardaki iyi bakteri seviyeleri artmış, ancak bu artış belirgin bir sağlık faydası ile ilişkilendirilememiştir. Cell dergisinde yayınlanan bir başka çalışma ise, probiyotiklerin sağlıklı bireylerde bağırsak florasını olumsuz etkileyebileceğini göstermiştir.
Sonuç
Probiyotiklerin sağlık üzerindeki etkileri konusunda bilimsel kanıtlar halen yetersiz ve çelişkili olabilmektedir. Sağlıklı bir yaşam tarzı ve dengeli beslenme, bağırsak sağlığını desteklemek için daha güvenilir ve sürdürülebilir bir yöntem olabilir. Probiyotiklerin spesifik sağlık sorunlarına yönelik potansiyel faydaları araştırılmaya devam edilmeli, ancak genel sağlık desteği olarak kullanımı konusunda dikkatli olunmalıdır.
Kaynakça
- Ghannoum, M. (Case Western Reserve University)
- Licht, T. (Danimarka Teknik Üniversitesi)
- Allen-Vercoe, E. (Guelph Üniversitesi)
- MacDonald, T. (Londra Queen Mary Üniversitesi)
- Wardill, H. (Adelaide Üniversitesi)
- Secombe, K. (Adelaide Üniversitesi)
- Nagpal, R. (Wake Forest Tıp Fakültesi)
Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin
En son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için ücretsiz abone olun.