Son günlerde dizi ve sinema dünyasını yakından izleyenler, iki önemli projenin heyecanını yaşıyor. Bunlardan ilki, İslâm’ın büyük komutanı Halid bin Velid’in destansı hayatını konu alan “Allah’ın Kılıcı Halid bin Velid” dizisi. Hazırlıkları hızla ilerleyen bu yapım, izleyicileri tarihi bir yolculuğa çıkaracak.

Diğer yandan, sinema perdesinde yönetmen Alper Çağlar’ın iddialı eserlerinden “İlk Göktürk” filmi geliyor. Tarihte “Türk” adının ilk kez geçtiği Göktürk İmparatorluğu’nun kuruluş hikâyesini anlatan bu film, beyazperdede yerini almaya hazırlanıyor.

Tarihî Yapımların Köklü Geleneği
Türk ve İslâm tarihinin parlak sayfalarını beyazperdeye taşıyan yapımlar, uzun bir geçmişe sahip. Merhum Cüneyt Arkın’ın başrolünde olduğu Battal Gazi serileriyle sinemada başlayan bu gelenek, 1981’de TRT’de yayınlanan IV. Murad dizisiyle devam etti. Günümüze uzanan bu silsile, şanlı mazimizi canlandırıyor.
2003’te Star TV’de izleyiciyle buluşan Hürrem Sultan dizisi, Çanakkale zaferini anlatan Kınalı Kuzular ve Dur Yolcu gibi eserler de unutulmazlar arasında. Ancak Osmanlı’ya duyulan saygıyı pekiştiren asıl dönüm noktası, 2010’lu yılların Selçuklu ve Osmanlı dizileri oldu.
Muhteşem Yüzyıl ile start veren bu rüzgâr, Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman, Mehmed: Bir Cihan Fatihi, Uyanış: Büyük Selçuklu ve Mehmed: Bir Fetihler Sultanı gibi kaliteli prodüksiyonlarla sürdü. Özellikle Diriliş Ertuğrul’dan başlayan ve Kuruluş Osman ile devam eden seri, şu anda Kuruluş Orhan ile izleyicileri büyülüyor. Sinemada ise Fetih 1453 filmi büyük ses getirdi.
Bu süreci zirveye taşıyanlar arasında, geçen Ramazan TRT 1’de yayınlanan Vefa Sultan dizisi ve iki sezon süren Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi yer alıyor. Bu eserlere emek veren yapımcılara teşekkürler.
Yeni Projelerin Önemi
Bu gelişmeler sevindirici olsa da, “İlk Göktürk” filmi ve “Allah’ın Kılıcı Halid bin Velid” dizisinin hazırlıkları, geç kalmış ama değerli adımlar. Göktürk İmparatorluğu’nun kuruluşu ve Halid bin Velid’in mücadelesi, tarihimizin dönüm noktalarını aydınlatacak. Şimdiden başarılar dileriz.
Yine de bazı boşluklar var. Bu eksiklikler, ancak belirli tarihi figürlerin dizi ve filmlere konu edilmesiyle kapanabilir.
Eksik Kalan Kahramanlar
- Endülüs Fatihi Tarık bin Ziyad: Kaliteli bir diziyle İslâm tarihinin bu efsanesini anlatmak şart.
- Kürşad ve 40 Çerisi: Mini dizi veya sinema filmi formatında destansı isyanı beyazperdeye taşımak.
- Şah Cihan ve Nur Cihan: Babür İmparatoru’nun Taç Mahal’i inşa ettiren aşkı ve Türk-İslâm tarihine damga vuran kadın hükümdar Nur Cihan’ı konu alan yapımlar.
Bu projeler gerçekleşirse, dizi ve sinema sektörü tarih eğitimi gibi işlev görecek. Telkin gücü yüksek bu araçlar, muhteşem bir kültürel aktarım sağlayacak.
Kültür Koruma Gerekliliği
Dizi ve sinema dışındaki kritik adım ise devlet düzeyinde atılmalı. “Türk Kültürünü Koruma Kanunu”nun çıkarılması zorunlu. Atatürk’ü Koruma Kanunu gibi, kültürümüze yönelik saldırılara karşı kalkan oluşturmalı.
1980’lerden beri süren kültür emperyalizmine karşı Anadolu’yu kale haline getirecek bu yasa, değerlerimizi koruyacak. Bir milletin beslenmesi sadece fiziksel değil, manevi olmalı. GAP, DAP gibi projeler karnı doyurur ama tarihî doyum sağlamaz.
Kültürümüz korunmazsa, geçmişin ilhamı kesilir. Gelecek kuşaklar ümitsiz kalır, büyük hedefler belirleyemez. Bu yol, karanlığa çıkar.




