Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünün zirvesine çıktığı yıllarda tahta çıkan III. Murad Han, uluslararası arenada aktif bir siyaset izledi. 1574-1595 yılları arasında hüküm süren bu padişah, devletin topraklarını tarihindeki en geniş sınırlara kavuşturdu.
Saltanatının başlangıç yıllarında, deneyimli devlet adamı Sokollu Mehmed Paşa’nın güçlü etkisi altında kaldı. Ancak 1579’da Sokollu’nun vefatından sonra valide sultan olan Safiye Sultan, yönetimde belirleyici bir konuma yükseldi ve karar mekanizmasında ağırlığını hissettirdi.
Akdeniz’de güçlü bir deniz gücü olan Venedik Cumhuriyeti ve Avrupa’da Avusturya Arşidüklüğü ile mevcut anlaşmalar yenilendi. Kuzey siyasetinin temel taşlarından biri olan Lehistan (Polonya) ile ilişkileri düzenleyen anlaşma, 30 Temmuz 1577 tarihinde imzalandı. Bu anlaşmayla Rus Çarlığı’nın yayılmacı politikalarına karşı Lehistan ve Kırım Hanlığı arasındaki ilişkiler netleştirildi.
İran’daki Safevi Devleti’nin Şii propagandası ve Osmanlı topraklarında yürüttüğü yıkıcı faaliyetlere karşı kesin önlemler alındı. Sünni nüfusun yoğun olduğu Şirvan ile Dağıstan’ı Safevi saldırılarına karşı korumak ve doğu sınırlarını güvence altına almak amacıyla 5 Nisan 1578’de büyük bir askeri harekât başlatıldı. On iki yıl süren bu zorlu doğu seferleri, 21 Mart 1590’da imzalanan İstanbul Antlaşması ile sonuçlandı. Antlaşmanın önemli maddeleri şu şekildeydi:
- Tebriz ve çevresi, Karabağ, Gence, Kars, Tiflis, Şehrizor, Nihavend ve Luristan bölgeleri Osmanlı hakimiyetine geçti.
- Safeviler, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman (radiyallahu anhüm) ve Hz. Aişe’ye hakaret ve küfürden vazgeçmeyi taahhüt etti.
- İran topraklarında yaşayan Ehl-i Sünnet Müslümanlara kötü muamele yapılması şah tarafından yasaklandı.
Bu uzun soluklu savaşlar sonunda Kafkasya ve Azerbaycan tamamen Osmanlı topraklarına katıldı. Hazar Denizi’nde üstünlük sağlayan Osmanlı donanması, Safevilere karşı mücadele eden Sünni Özbek hanlarına topçu birlikleri ve yeniçeri desteği ulaştırdı.
Avrupa’da ise Osmanlı’ya bağlı Erdel Beyi İstefan Batory, 1577 yılında Lehistan Kralı seçildi. Böylece Baltık bölgesindeki bu önemli devlet Osmanlı himayesine alınarak yıllık haraç ödemeye başladı ve Rus ilerleyişine karşı kalkan oluşturuldu.
Avusturya ile ilişkiler, sınır ihlalleri ve ödenmeyen 30 bin duka altınlık yıllık haracın durdurulması üzerine 1592’de gerginleşti. Veziriazam Koca Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Avusturya seferine çıktı. Başlayan savaş, 1606 yılına kadar devam etti.
Kuzey Afrika’da Fas’taki Sadi Şerifleri, İspanyol tehdidine karşı Osmanlı’dan yardım talep etti. Bu çağrı üzerine Cezayir Beylerbeyi Ramazan Paşa görevlendirildi. Elde edilen başarılarla Osmanlı bayrağı Atlas Okyanusu kıyılarına kadar taşındı ve imparatorluğun sınırları okyanusa değdi.
III. Murad döneminde İstanbul’un manevi dokusuna önemli eserler kazandırıldı. Beşiktaş’ta Yahya Efendi Türbesi ile Topkapı Sarayı’nda Has Oda inşa edildi. Fethiye Kilisesi camiye çevrilerek ibadete açıldı. Ayrıca 1580 yılına kadar aktif kalan Osmanlı’nın ilk resmi rasathanesi olan İstanbul Rasathanesi kuruldu ve bilimsel çalışmalar yürütüldü.



