Osmanlı padişahlarının toplam sayısı konusunda tarihçiler arasında tam bir uzlaşı bulunmuyor. Geleneksel görüşe göre, Osman Gazi’den başlayıp VI. Mehmed’e kadar uzanan liste şu şekilde dağılıyor: 6 Mehmed, 5 Murad, 4 Mustafa, 3 Osman, 3 Ahmed, 3 Selim, 2 Bayezid, 2 Süleyman, 2 Mahmud, 2 Abdülhamid, 1 Orhan, 1 İbrahim, 1 Abdülmecid ve 1 Abdülaziz. Bu hesaba göre Osmanlı padişahları 36 kişi olarak kabul ediliyor. Peki, bu kabul gerçekten doğru mu? Yıldırım Bayezid’in oğulları Süleyman Çelebi, Musa Çelebi ve Mustafa Çelebi ile Fatih Sultan Mehmed’in oğlu Cem Sultan da padişahlar listesine dahil edilmeli mi?

Osmanlı tarihi genellikle saltanatı ele geçirenlerin meşruiyetini vurgulamak amacıyla kaleme alındığı için bazı gerçekler bilinçli olarak gizlenmiş olabilir. Standart anlatıda Osmanlı padişahları 36 ile sınırlı tutulsa da, Fetret Devri’ndeki hükümdarlar göz ardı ediliyor. Resmi tarih kaynakları Osman Bey’den Vahdettin’e kadar 36 padişahın tahta çıktığını savunuyor. Ancak, 1402-1413 arasındaki Fetret Devri’nde Edirne merkezli iki ayrı saltanatın varlığı bu sayıyı değiştiriyor.
Fetret Devri ve Unutulan Hükümdarlar
Ankara Savaşı’nın ardından Osmanlı tahtı büyük bir kaosa sürüklenmişti. Yıldırım Bayezid’in 1402’de Timur’a yenilmesiyle başlayan süreç şöyle gelişti:
- Yıldırım Bayezid 1403’te Akşehir’de hayatını kaybetti.
- Timur, esir aldığı Musa ve İsa Çelebi’yi emirlik beratlarıyla serbest bıraktı.
- Süleyman Çelebi Edirne’de, İsa Çelebi Bursa’da, Mehmed Çelebi Amasya’da, Musa Çelebi ise Balıkesir’de padişahlık ilan etti.
Süleyman Çelebi, Çandarlı Ali Paşa’nın desteğiyle önce Bursa’ya, ardından Edirne’ye geçti. Devlet adamlarının biatını aldı, adına hutbe okuttu ve sikke bastırdı. Bizans, Venedik, Genova, Rodos Şövalyeleri, Sırp Despotu ve Naksos Dükü gibi komşu güçlerle anlaşmalar imzaladı. Bu sayede uluslararası arenada meşru hükümdar olarak tanındı. Bazı Batılı kaynaklar onu birinci Süleyman olarak gösterirken, Kanuni’yi ikinci Süleyman kabul ediyor. 1406’da Bursa’yı Mehmed Çelebi’den alan Süleyman Çelebi, Rumeli ve Anadolu’nun büyük kısmında hakimiyet kurdu.
Mehmed ve Musa Çelebi kardeşler, İsa Çelebi’yi 1404’te ortadan kaldırdı. Ardından Musa Çelebi, ani bir operasyonla Edirne’yi ele geçirip Süleyman Çelebi’yi devirdi. 17 Şubat 1411’deki biat töreniyle “Salahu’d-dünya ve’d-din” unvanını aldı, hutbe ve sikke bastırdı. Batılı ve Bizanslı tarihçiler Musa Çelebi’yi altıncı padişah olarak kaydediyor. Bu dönemde Anadolu’da Mehmed Çelebi, Rumeli’de Musa Çelebi bağımsız güçler olarak hüküm sürdü.
1413’te Mehmed Çelebi, Vize Savaşı’nda Musa Çelebi’yi yendi ve Fetret Devri sona erdi. Süleyman Çelebi 7 yıl 10 ay, Musa Çelebi ise yaklaşık 3 yıl 6 ay saltanat sürdü. Buna rağmen tarih yazımında padişah sayılmıyorlar. Oysa 3 ay hüküm süren V. Murad, 1 yıl tahtta kalan IV. Mustafa ve 2 yıl saltanat yapan I. Mustafa kabul ediliyor. Mehmed Çelebi’nin zaferiyle nesli hakimiyet kurduğu için önceki saltanatlar meşru görülmüyor. Yıldırım Bayezid’den sonra doğrudan Mehmed Çelebi’nin 1413’te başladığı anlatılıyor, sanki 1402-1413 arası taht boşmuş gibi.
Erken Dönem Tarihçilerin Görüşleri
14. yüzyıl şairi Ahmedî, ilk Osmanlı tarihini yazarken Yıldırım Bayezid’den sonra Süleyman Çelebi’yi padişah olarak tanıyor. II. Murad ve Fatih dönemlerinde yaşayan Şükrullah, Behçetü’t-Tevârih’te Süleyman Çelebi’nin hükümdarlığını kabul ediyor. Ona göre Süleyman’dan sonra Anadolu’da Mehmed Çelebi, Rumeli’de Musa Çelebi tahta çıktı.
Âşıkpaşaoğlu gibi sonraki tarihçiler de Süleyman Çelebi’yi ima yoluyla padişah sayıyor. Osmanlı müverrihleri bu iki çelebiyi dışlamalarının nedeni, iç savaş sonrası Mehmed Çelebi neslinin zaferi ve meşruiyet çabası. İsmail Hami Danişmend gibi modern tarihçiler, tüm Osmanlı topraklarına hakim olamadıklarını gerekçe göstererek onları listeye almıyor. Ancak Ali Seydi Bey, 1329 tarihli eserinde Süleyman Çelebi’yi beşinci, Musa Çelebi’yi altıncı padişah olarak kaydediyor. Başkent Edirne’yi kontrol edenin meşru sayılması mantıklı bir yaklaşım.
Yıldırım Bayezid’in oğlu Mustafa Çelebi Rumeli’de, Cem Sultan Anadolu’da uzun süre hükümdarlık yaptı. Para bastırıp ordu komuta ettiler, beyler ve vezirler tarafından tanındılar. Bunları silsileden çıkarmak adil değil. Padişahlık kriteri bilimsel bir tartışmayla belirlenmeli.
Daha Fazla Tartışma: Erken Dönem İddialar
Son araştırmalar Osman Gazi ile Orhan Gazi arasında başka bir hükümdarın varlığını öne sürüyor. Hüseyin Hüsameddin Efendi, Amasya Tarihi’nde Osman Gazi’den sonra oğlu Ali Erden Bey’in dört yıl tahtta kaldığını, Orhan Gazi’nin Anadolu beylerinin yardımıyla onu indirdiğini belirtiyor. Bizans kaynakları da benzer kayıtlar içeriyor, bu iddia ciddi inceleme gerektiriyor.
Ayrıca, bazı padişahlar iki kez tahta çıktı: II. Murad, II. Mehmed ve I. Mustafa. Saltanat cüluslarını dikkate alırsak toplam 39’a ulaşıyor. Osmanlı padişahları sayısı böylece klasik 36’yı aşıyor.
Osmanlı padişahları listesi, Fetret Devri hükümdarları ve erken dönem iddialarıyla yeniden değerlendirilmeli. Tarih, zafer kazananların perspektifinden yazılıyor; gerçekler ise daha karmaşık.




