Dünyayı yönlendiren Yahudi lobileri ve Siyonist diaspora, özellikle ABD merkezli güçleriyle tanınıyor. Bu etkinin kökenleri ve nasıl oluştuğu merak uyandırıyor. Yahudiler, Tanrı’nın “seçilmiş halk” inancıyla Museviliği ulusal bir din olarak görüyor ve Hristiyanlık ya da İslam gibi yayma çabası göstermiyor. Buna rağmen, Musevilik İsrail nüfusunu aşan inanır sayısıyla Hristiyanlık ve İslam’dan sonra üçüncü büyük din konumunda. Bu durumun nedenleri de sorgulanmaya değer.
Bu makalede, bu sorulara odaklanarak yanıtlar arayacağız.
Yahudi Lobileri ve Siyonist Diasporanın Kökenleri
İslam tarihi inceleyenler bilir: Hz. Muhammed’in Yahudilerle çatışması, Mekke’den Medine’ye hicret sonrası başlar. Muhacirlere iş imkanı yaratmak için çarşı kurma kararı alındığında, Medine’de Yahudilere ait yerleşik bir pazar zaten vardı. Yahudiler, ticaretin hakim gücüydü. Kapitalizme benzer bir sistem uygulayan bu topluluk, Müslümanların pazarına girmesini işçileşme riski olarak görüyordu. Hz. Muhammed ise tefecilik ve rantı önleyen bir “Müslüman çarşısı” emri verdi. Kısa sürede bu pazar güçlendi.
Yahudiler, son peygamberin İshak soyundan değil İsmail soyundan gelmesine kızgınlık duyuyordu. Ticaret tekelleri kırılınca, müşriklerle ittifak kurdular, Medine Sözleşmesi’ni ihlal ettiler ve iç huzuru bozdular. Sonuçta Müslümanlar, Yahudilerle de savaştı. 7. yüzyılda kapitalist eğilimler gösteren Yahudiler, Hicaz’ın zengin sınıfıydı. 15. yüzyıl sonlarında ise benzer kaderi Müslümanlarla paylaştılar.
1492’de Endülüs’ü ele geçiren Haçlılar, halkı zorla Hristiyanlaştırmaya çalıştı. Direnenleri sürgün etti. Müslümanlar gibi Yahudiler de ağır baskı gördü. Osmanlı İmparatorluğu devreye girdi ve kovulanlara kapı açtı. Hicaz ile Avrupa’dan gelen Yahudiler, Osmanlı tebaası oldu. Kısa sürede ticaret ve zenginlikte öne çıktılar. Uluslararası Siyonizm ve Yahudi lobiciliğini geliştirdiler. Tek ideoloji veya ortak lobiyle dünya Yahudiliğini birleştirme hedefindeydiler.
Osmanlı yöneticileriyle yakın bağlar kurdular. Dönemin etkili figürlerinden Sinyora Dona Mendes, 1553’te servetiyle İstanbul’a geldi ve hızla yükseldi. 1556’da akrabası Yasef (Joseph) Nassi’yi getirdi. Rivayetlere göre, II. Selim’in tahta çıkmasında rol oynadı – bu, Muhteşem Yüzyıl dizisinde de işlendi.
Osmanlı’da Yahudi Etkisi ve Nassi Ailesi
Yasef Nassi, İstanbul’a yerleşir yerleşmez Yahudi lobisini güçlendirdi. Nurbanu Sultan’dan büyük destek aldı. Onun aracılığıyla Kanuni Sultan Süleyman’la tanıştı ve danışman oldu. Kardeşi Samuel Nassi de süreçlere katıldı. Aile, Osmanlı’nın Avrupa diplomasisinde kilit roller üstlendi.
İmparatorluk çökene dek Yahudiler, diğer gayrimüslimler gibi muazzam güç kazandı. Çöküşte sermaye kaçışı yaşandı; çoğu Yahudiler ve gayrimüslimler tarafından Batı’ya taşındı. Günümüz ABD ve Avrupa’daki Yahudi lobileri ile Ermeni lobileri, Osmanlı’dan göçen bu zengin kesimden doğdu. Ataları, Osmanlı topraklarında zenginleşip terk etti – batan gemiyi terk eden fareler gibi.
Batı’daki etkili isimler, belki İsrail veya Ermenistan’a hiç gitmedi. Tek yaşadıkları ülke Osmanlı’ydı. Yine de ABD’nin İsrail ve Ermenistan politikalarını şekillendiriyorlar. Yahudi lobisi ve Ermeni lobisi, Osmanlı’nın kucak açmasına borçlu. Osmanlı olmasa, bu lobiler var olamazdı.
Musevîliğin Yayılması ve Hazar Türklerinin Rolü
Yahudi lobileri ile Siyonist diasporanın kökenlerini açıkladıktan sonra, Musevîliğin yayılma sırrına geçelim. Yahudiler, Musevîliği “millî inanç” sayıp yaymıyor. Buna rağmen İsrail dışındaki inanır sayısı milyonları buluyor.
Bu, Türk devletlerinden Hazar İmparatorluğu sayesinde oldu. 7-8. yüzyıllarda Hazarlar, kuzeyde Slav Ortodokslar, güneyde Müslüman Araplarla savaşıyordu. Başarılı direnişlerine rağmen, tarafsız üçüncü yol olarak Musevîliği seçti. Güvenlik stratejisiyle resmi din ilan etti. Sami olmayan ilk Musevî devlet oldular – Türk tarihindeki ilk Musevî Türk devleti.
Zulümden kaçan Yahudiler için sığınak oldu. Tevrat ve Talmud günlük hayata girdi. Yeşiva okulları ve sinagoglar çoğaldı. Büyük kentlere Yahudiler kalıcı yerleşti. Türkçe kullanıldı ama İbrani alfabesiyle yazıldı. Misyonerlik olmadan, İsrailoğulları dışı bir devlette Musevîlik canlandı. Bu, Hazarlar sayesinde gerçekleşti.
Sonuç: Türk İmparatorluklarının Mirası
Günümüz Yahudi diasporası ve milyonlarca Musevî takipçisi, Türklerin eseridir. Osmanlı ve Hazar imparatorlukları sayesinde Yahudiler ile Musevilik bugüne ulaştı. Hazarlar, Yahudi dışı milyonlarca Musevî yarattı. Osmanlılar, soykırımdan kurtarıp lobilerle dünyaya hakim kıldı.
