Mersin’in köklü ailelerinden birinde 1872 yılında dünyaya gelen ve eski Mersin Belediye Başkanı Osman Efendi’nin oğlu olan Mersinli Cemal Paşa, nam-ı diğer “Küçük Cemal”, memleketinde ilköğrenimini tamamladıktan sonra İstanbul’a gitmiştir.
Askeri kariyer hedefleyen Mersinli Cemal, 1892’de girdiği harp okulundan 1895’te mezun olmuş ve Osmanlı ordusunda teğmen rütbesiyle göreve başlamıştır. Aynı yıl üsteğmenliğe yükselen Cemal Paşa, 1899’da kolağası (yüzbaşı), 1903’te binbaşı ve aynı yıl yarbay rütbelerini almıştır.
Erken Dönem Görevleri Ve Yükselişi
1904 yılında 4. Ordu emrinde görev alan Yarbay Cemal, Dersim’deki isyanın bastırılmasındaki başarısı sayesinde 4 Mart 1908’de miralay (albay) rütbesine terfi etmiştir. Erkân-ı Harbiye Dairesi’nde de çalışan Albay Cemal, 1910’da 2. Müfettişlik Erkân-ı Harbiye Reisliği’ne atanmıştır.
Balkan Savaşı’nda önemli hizmetler veren Cemal Paşa, 16 Eylül 1912’de cepheye çıkmış, Ekim 1912’de İşkodra savunmasında büyük rol oynamıştır. 20 Temmuz 1913’te 42. Tümen Komutanlığı’na, 17 Kasım 1913’te 1. Ordu Müfettişliği’ne getirilen Cemal Bey, 30 Mart 1914’te 8. Kolordu Komutanlığı görevini üstlenmiştir.
Birinci Dünya Savaşı’ndaki Kritik Rolü
Birinci Dünya Savaşı’nda Filistin Cephesi’nde çarpışan Mersinli Cemal Paşa, Kanal Harekâtı’nın hazırlanmasında Alman Komutan Von Kress ile birlikte çalışmıştır. 16 Kasım 1914’te mirliva (tuğgeneral) rütbesine yükselen Paşa, savaş boyunca gösterdiği üstün başarılarla çok sayıda nişan ve madalya kazanmıştır.
Aldığı önemli nişanlar arasında:
- 31 Mart 1915’te Gümüş İmtiyaz Muharebe Madalyası,
- 25 Mayıs 1916’da Almanya’dan 2. Sınıf Demir Haç Nişanı,
- 18 Temmuz 1916’da Altın Liyakat Muharebe Madalyası,
- 13 Ağustos 1917’de Avusturya-Macaristan’dan 3. Sınıf Askerî Liyakat Madalyası,
- 25 Ağustos 1917’de Almanya’dan 1. Sınıf Demir Haç Nişanı,
- Kılıçlı Mecidî Nişanı’nın çeşitli dereceleri yer almaktadır.
17 Ocak 1918’de 4. Ordu Komutanlığı’nı devralan Cemal Paşa, 28 Temmuz 1918’de ferik (korgeneral) rütbesine terfi etmiştir. Savaşın son aylarında Şeria Nehri doğusunda İngiliz kuvvetleri ve Arap işbirlikçilere karşı mücadele vermiştir.
Mondros Sonrası Direniş Ve Millî Mücadele’ye Katkısı
Mondros Mütarekesi’nin ardından Yıldırım Orduları lağvedilince, bölgedeki silah ve cephanelerin Anadolu’ya nakli için çaba gösteren komutanlar arasında yer alan Mersinli Cemal Paşa, 1919’da Adana Valiliği’ne getirilen Nihat Paşa’nın görevden alınması üzerine aynı göreve atanmıştır.
İşgallere karşı direnen Cemal Paşa, Millî Mücadele’nin güçlenmesi için büyük gayret göstermiştir. İtalyan işgal kuvvetleri içindeki Bolşevik sempatizanı askerlerden silah temin edilmesini teşvik etmiş, “Her tarafta İtalyanlardan silah alınmalı, bedeli müfettişlikçe ödenecek” talimatı vermiştir.
Isparta’da kurulan gönüllü mücahit teşkilatları Cemal Paşa’ya bağlılık telgrafları çekmiş, halkın silahlandırılması ve teşkilatlanması için çalışmıştır. Mustafa Kemal Paşa ile sürekli haberleşen Paşa, Millî Mücadele boyunca koordineli hareket etmiştir.
Harbiye Nazırlığı Ve Malta Sürgünü
1919’da Harbiye Nazırı olan Mersinli Cemal Paşa, Ankara’daki Temsil Heyeti ile yakın temas halinde çalışmış, Kuva-yı Milliye’ye silah ve para yardımı yapmıştır. Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’da toplanması konusunda Mustafa Kemal Paşa ile ters düşse de, Misak-ı Millî’nin kabulünde önemli rol oynamıştır.
16 Mart 1920’de İstanbul’un resmen işgali üzerine sabah erken saatlerde evi basılarak tutuklanmış ve Malta’ya sürgün edilmiştir. 1921’de İnönü ve Sakarya zaferlerinin ardından İngilizlerin baskısıyla serbest bırakılan Paşa, Ekim 1921’de yurda dönmüş, Aralık 1921’de Ankara’ya gelmiştir.
TBMM’de yaptığı konuşmada, “Bizi kurtaran, aziz milletimizin kuvveti ve Büyük Millet Meclisi’nin himmetidir” diyerek millete şükranlarını sunmuştur.
Son Yıllar Ve Mirası
1923’te II. Dönem TBMM’de muhalif kanatta yer alan Cemal Paşa, 1926 İzmir suikast girişimi soruşturmasında yargılanmış ancak beraat etmiştir. 1926-1939 arası siyasetten uzak duran Paşa, 1939’da CHP Mersin milletvekili olarak yeniden Meclis’e girmiştir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya ile yapılmak istenen saldırmazlık anlaşması için kanun teklifi vermesi, siyasi hayatındaki en dikkat çekici hamlelerden biri olmuştur.
7 Ekim 1941’de vefat eden Mersinli Cemal Paşa, Ankara’da defnedilmiştir. Almanca, Fransızca ve İngilizceye hâkim, titiz ve prensipli kişiliğiyle tanınan Küçük Cemal, hem askeri hem siyasi tarihimize damga vurmuş önemli bir şahsiyettir.



