AraştırmaDoğaHayvanlar

Doğada Beklenmedik İş Birlikleri

Doğa, canlılar arasında kurulmuş karmaşık ve çoğu zaman şaşırtıcı ilişkilerle doludur. Bu makalede, farklı türler arasındaki beklenmedik iş birliklerini ve etkileşimleri inceleyeceğiz. Bu örnekler, ekosistemlerin ne kadar karmaşık ve ilginç olabileceğini göstermektedir.

Çakal ve Porsuk İş Birliği

Çakallar ve porsuklar arasındaki iş birliği, doğadaki en ilginç av ortaklıklarından biridir. Bu iki tür, normalde rekabet halinde olmaları beklenirken, avlanma başarılarını artırmak için birlikte çalışırlar. Çakallar, daha büyük ve hızlı olmaları sayesinde avlarını porsuğun yuvasına doğru sürerler. Bu noktada av, iki ölümcül seçenek arasında kalır: ya çakalın hızlı saldırısına maruz kalmak ya da porsuğun güçlü çenelerine yakalanmak (Macdonald & Sillero-Zubiri, 2004).

Kaynak: Charles Stanniers Jr.

Yapılan araştırmalar, bu iş birliğinin her iki türün de avlanma başarısını yaklaşık %33 oranında artırdığını göstermektedir (Kowalski, 1976). Bu durum, türler arası iş birliğinin evrimsel açıdan nasıl avantajlı olabileceğini göstermesi bakımından önemlidir.

Makale Devam Ediyor

Kırmızı Gagalı Sığırcık ve Afrika Mandası İlişkisi

Kırmızı gagalı sığırcıklar ile Afrika mandaları arasındaki ilişki, ilk bakışta bir mutualizm örneği gibi görünse de, gerçek daha karmaşıktır. Geleneksel olarak, bu kuşların mandaların üzerindeki keneleri yiyerek onlara yardım ettiği düşünülüyordu. Ancak, yapılan kontrollü deneyler bu ilişkinin sanıldığı kadar faydalı olmadığını ortaya koymuştur.

Weeks (2000) tarafından yapılan bir çalışma, öküzgakanların varlığında bile konakçı hayvanların vücudundaki kene sayısında önemli bir azalma olmadığını göstermiştir. Bu kuşlar ara sıra kene yeseler de, asıl beslenme kaynakları mandaların yaralarındaki kandır. Bu durum, doğadaki ilişkilerin her zaman göründüğü gibi olmayabileceğini ve daha detaylı inceleme gerektirdiğini göstermektedir.

Tarantula ve Benekli Sinek Kurbağası Ortaklığı

Küçük siyah tarantula ile benekli sinek kurbağası arasındaki ilişki, doğadaki en ilginç simbiyotik ilişkilerden biridir. Bu ilişkide, normalde bir avcı olan tarantula, küçük kurbağayı av olarak görmek yerine onu korur. Bunun karşılığında, kurbağa tarantula yumurtalarını yiyen karıncaları avlar (Cocroft & Hambler, 1989).

Bu ilişki, ekosistemlerde türler arası iş birliğinin ne kadar karmaşık ve çeşitli olabileceğini göstermektedir. Tarantulaların bazen küçük kurbağaları ağızlarıyla inceleyip zarar vermeden bırakmaları, bu ilişkinin ne kadar özel olduğunu vurgular.

Çıngıraklı Yılan ve Sincap Etkileşimi

Çıngıraklı yılan ile sincap arasındaki etkileşim, avcı-av ilişkisinin ilginç bir örneğidir. Sincaplar, yaklaşan bir çıngıraklı yılanı gördüklerinde kuyruklarını sallarlar. Bu davranış, ilk bakışta dostça bir selamlama gibi görünse de, aslında bir savunma mekanizmasıdır.

Kuyruk sallama hareketi, yılana sürpriz avlanma şansını kaybettiğini ve avını yakalamak için daha fazla çaba harcaması gerektiğini bildirir (Owings & Coss, 1977). Bu strateji genellikle etkilidir ve yılanlar çoğu zaman daha kolay bir av aramak üzere uzaklaşırlar. Bu durum, avların da avcılarına karşı geliştirdikleri stratejilerin ne kadar etkili olabileceğini göstermektedir.

İnsan ve Bal Rehberi Kuşu İş Birliği

İnsanlar ve diğer hayvanlar arasındaki iş birlikleri de doğada görülen ilginç etkileşimlerdendir. Afrika’daki bazı topluluklarla bal rehberi kuşu arasındaki ilişki buna iyi bir örnektir. Bu ilişkide, insan bir düdükle kuşu çağırır ve kuş, insanları arı kovanlarına yönlendirir. İnsanlar duman kullanarak arıları uzaklaştırır ve balı toplarlar.

Bu iş birliğinin ilginç yanı, bal rehberi kuşunun motivasyonudur. Bu kuşlar, insanların bıraktığı tütsülenmiş petek balını yemeyi severler (Isack & Reyer, 1989). Bu durum, farklı türlerin ortak bir hedef için nasıl iş birliği yapabileceklerini göstermektedir.

Sonuç

Doğadaki bu beklenmedik iş birlikleri ve etkileşimler, ekosistemlerin ne kadar karmaşık ve ilginç olabileceğini göstermektedir. Bu örnekler, türler arası ilişkilerin her zaman basit avcı-av veya rekabet ilişkileri olmadığını, bazen karşılıklı fayda sağlayan veya beklenmedik şekillerde gelişen etkileşimler olabileceğini ortaya koymaktadır.

Bu tür araştırmalar, ekoloji ve evrim biyolojisi alanlarına önemli katkılar sağlamakta ve doğanın korunmasının önemini vurgulamaktadır. Gelecekteki çalışmalar, bu tür ilişkilerin evrimsel kökenlerini ve ekosistemlerdeki rollerini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.

Kaynakça:

  1. Cocroft, R. B., & Hambler, K. (1989). Observations on a commensal relationship of the microhylid frog Chiasmocleis ventrimaculata and the burrowing theraphosid spider Xenesthis immanis in southeastern Peru. Biotropica, 21(1), 2-8.
  2. Isack, H. A., & Reyer, H. U. (1989). Honeyguides and honey gatherers: interspecific communication in a symbiotic relationship. Science, 243(4896), 1343-1346.
  3. Kowalski, K. (1976). Mammals: An Outline of Theriology. Warszawa: Panstwowe Wydawnictwo Naukowe.
  4. Macdonald, D. W., & Sillero-Zubiri, C. (2004). The biology and conservation of wild canids. Oxford University Press.
  5. Owings, D. H., & Coss, R. G. (1977). Snake mobbing by California ground squirrels: adaptive variation and ontogeny. Behaviour, 62(1-2), 50-69.
  6. Weeks, P. (2000). Red-billed oxpeckers: vampires or tickbirds?. Behavioral Ecology, 11(2), 154-160.

Yazar


Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin

En son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için ücretsiz abone olun.

Bir Yorum

  1. Çok güzel bir yazı. Ne güzel işbirlikleri yapıyorlar.

Bir Yorum Yazın

Başa dön tuşu