Dünya nüfusunun hızla artmasıyla birlikte, su tüketimi de son yıllarda ciddi şekilde hızlandı. Dünya yüzeyinin büyük bir kısmı suyla kaplı olsa da, kullanılabilir su miktarı günden güne azalıyor. Yeraltı suları bile, iklim değişikliği ve diğer olumsuz faktörlerin etkisiyle neredeyse erişilemez seviyelere inmiş durumda. Bu durum, suyun değerini her geçen gün daha da artırıyor. Buna karşın, bilinçsiz su tüketimi de aynı hızla devam ediyor. Öyle ki, sulanması gereken tarım ürünlerinin ekilmemesi yönünde uyarılar dahi yapılıyor.
Her sektörde su tüketimini azaltmanın yolları araştırılıyor ve bu alanda inovasyon çalışmaları önem kazanıyor. Atık suların geri kazanılması gibi yıllardır uygulanan yöntemler var; ancak bu yöntemler de tek başına yeterli değil. Belki de çözüm, suyu geri kazanmaktan ziyade daha bilinçli ve az tüketmekte yatıyor.
Su tüketiminde özellikle tarım ve tekstil sektörleri öne çıkıyor. Tekstilde su tüketimi, özellikle boya ve terbiye işlemlerinde yoğunlaşıyor. Pamuklu örgü boyaneleri, su tüketimi açısından dokuma kumaş sektöründen daha büyük bir yük oluşturuyor. 1970’li yıllarda reaktif boyalarla tanıştığımızda, 1 kg pamuklu kumaş için yaklaşık 150-200 litre su harcanıyordu. Bu miktar, o dönemler için büyük bir sorun olarak görülmüyordu.
Son yıllarda kimyasal üreticileri, enzimler ve özel ürünler geliştirerek su tüketimini azaltma yönünde önemli katkılar sağladı. Ancak asıl büyük katkı, 1:3 veya 1:4 flotte ile çalışan makinelerle makinecilerden geldi. Bu noktada tasarruf sırası boyahane işletmelerine düşüyor. Günümüzde reaktif pamuk boyamada en az 10 flotte değiştirme gerekliliği bulunuyor. Bunun yerine, eski yöntemlere dönüp bazı alternatifler değerlendirilebilir. Örneğin, açık renkler için ışık ve yıkama haslığı yüksek direkt boyalar tercih edilse, reaktif boyama sırasında kullanılan tuz ve soda gibi maddelere ihtiyaç duyulmaz. Bu da, durulama, nötralizasyon ve sabunlama işlemlerinde 3-4 flotte su tasarrufu sağlar.
Bir diğer yöntem ise, yıllardır kullanılan kükürt boyama işlemidir. Bu yöntemde, reaktif boyamada olduğu gibi pişirme veya ağartma gibi ön işlemlere ihtiyaç duyulmaz. Sadece bir miktar soda ve ıslatıcı ile ham kumaşta boyama yapılabilir. Böylece, hem 3-4 flotte su tasarrufu sağlanır, hem de zaman, elektrik ve enerji gibi diğer kaynaklardan da tasarruf edilir.
Sonuç olarak, tekstil sektöründe su tüketimini azaltmak için yenilikçi çözümlerin yanı sıra, geleneksel yöntemler de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu şekilde hem su kaynaklarının korunması hem de sürdürülebilir bir üretim sürecinin sağlanması mümkün olacaktır.
Makale Arşivi sitesinden daha fazla şey keşfedin
En son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için ücretsiz abone olun.