Sıra Dışı Yaşamlar – Mümin CEYHAN

Sıra Dışı Yaşamlar Mümin Ceyhan’ın ikinci kitabı. Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi yayınları arasında çıkan kitabın editörü Bursa’nın kültür yaşamına önemli katkıları olan Hacı Tonak yapmıştır.

İlk kitabı “Setbaşı’nda Yasak Aşk”ta, çalıştıkları fabrikada birbirlerine âşık olan bir Ermeni gençle Müslüman bir kızın aşk öyküsünü, ipek fabrikalarında çalışan tüm milletlerden ve dinlerden kadınların hak arayışlarının öyküsüyle iç içe geçmiş bir şekilde anlatmıştı.

İkinci kitabında bu öykünün gerçek hayatta yaşanmışı karşımıza çıkıyor. Mümin Ceyhan, bu kitabında da ilkinde olduğu gibi kalıpların dışına çıkmış, öykülerin kahramanları gerçek hayattan seçmiştir… Kitapta içinde bazılarını benim de tanıdığım 12 sıra dışı insanın yaşam öyküsü yer alıyor. Bir de hayali bir şahıs, Zeki Bey’in hikâyesi var.

Teşekkür etme ve kutlama alışkanlığımız toplum olarak zayıf. İnsanlar ölünce arkasından edilen birkaç övücü sözün bir anlamı olmuyor. Mümin Ceyhan, kitabında insanların başarılarını ve yaptıklarını onlar yaşarken dile getiriyor.

İkinci kitabında Ceylan’ın dili daha da akıcı, kalemi daha da ustalaşmış. Bunu belirttikten sonra kitaba bir göz atalım.

İlk öykünün kahramanı İTÜ elektronik mühendisliği bölümümü terk edip Amerika’ya kaçak giden Yücel Edebali. Burada bir başarı hikayesi yazan Edebali’nin başarısının temelinde elektrikçi olan babasının yanında bu işi öğrenmesi yatıyor. Yurt dışında rahat yaşamak ve para kazanmayı düşünenler bunu iyi düşünmeli. Sanıyorum burada insanın önce iyi bir meslek sahibi olma mesajı var.

“Beşiktaş’ta Yasak Aşk”, “Setbaşı’nda Yasak Aşk” kitabının gerçek hayatta yaşananı. Ermeni genç ve Müslüman kız, erkeğin ailesinin karşı çıkmasına rağmen evlenirler ve mutlu bir hayat sürerler.

Yakından tanıdığım Elektronik Mühendisi, devrimci mühendis Yusuf’un öyküsünü gülerek okuyacaksınız.

Tabi ki tüm öyküler böyle insanı güldürmüyor. İçlerinde acı olan da var, hüzünlü olan da var. En acısı kaçak elektrik kullananlarla mücadele eden ve kaçak elektrik kullanan sözde bir sanayicinin tuttuğu kiralık katiller tarafından öldürülen Elektrik Mühendisi Hasan Balıkçı’nın öyküsü.

Katillere doğru dürüst ceza verilmemesi ayrı bir acı…

Diğer hüzünlü öykü: su motoruna kolunu kaptıran ve kopan kolunu alıp karayoluna çıkan Susurluk ilçesinin Balıklı köyünden Gürcan’ın öyküsü. Kopan kol tıp fakültesinde saatler süren bir ameliyattan sonra dikilir. Hepimizin bu öyküden alacağı bir ders olmalı. Bursa ve Balıkesir valilikleri arasındaki bürokratik mücadele öyküye ayrı bir hüzün katıyor.

Hayal adam Zekibey Bey’in öyküsü de kitaba ayrı bir renk katıyor.

Ceyhan, kitabın son öyküsünde kendini yazmış. Bursa da çocukluk yıllarını anlatan Ceyhan, 1968 kuşağının ağır bir saldırıya uğradığını ve bunun sebebini de çok güzel bir şekilde özetlemiştir.

“Bu kuşak anti-emperyalist ve sömürgeciliğe karşıydı” diye noktalıyor yazısını…