Köşe Yazıları

Her Gününüz Bayram Olsun

Biz mi yaşlanıyoruz yoksa zaman mı durmadan hayatımızı harmanlıyor bilemiyorum. Ama şu bayram günlerinde çocukluğunu hatırlamayan o güzel yılları özlemeyen var mıdır? Sadece çocukluğu özlemek değil bu. Her bayram günleri beni çoğu zaman alıp o yıllara götürür.

Ya çocuklara ne demeli. Bayramların en değişmez kahramanlar her zaman onlar olmuştur. Bu nedenle eski bayramlar her çocuğun gönlünde özel bir günlerdir. Evden eve koşturulan bayram ziyaretlerini, çocuk ordusuyla bir olup komşu gezmeleri, evleri dolduran konukları, aile büyüklerimiz ve arkadaşlarımızla birlikte geçirdiğimiz dertsiz tasasız çılgınca eğlenmeleri de unutabilir miyiz. Her bayramda alınan bayramlık giysiler, yeni ayakkabılar da hepimizin anılarında çok özel yer tutar. EL öpmelerle, bahşişlerle süslenen çocukluk zevkleri de cabası.

Her bayram sabahı, o günün bir bayram günü olarak farklı olduğunu hatırlatan konuklar evlerimize dolar, herkes birbirinin hatırını sorardı. Sonra ortak hatırlarla koyulaşan sohbetler, lokum ve kahve ikramlarıyla; dahası tepsi tepsi baklavalarla sona ererdi.

Televizyonda duydum, giderek her evin vazgeçilmezi olan baklavaların bir dilimi marketlerde 40 liraya varan fiyatlarla satılıyormuş. Eğer öyleyse tıpkı evlerimizi dolduran sevgili konuklarımız gibi baklavalar, kadayıflar ve bayramların simgesi çoğu yiyecekler de terk edecek evlerimizi.

Şimdi belki daha çok imkanlarımız var ama eskilerin yaptığı samimi sohbetlerin tadını alabiliyor muyuz? Hepimiz birer gezgin turist gibi yurdun dört bucağına savrulunca zaten bütün alenin bir araya toplanması mümkün mü? Olsa olsa uzaktakilerle görüntülü telefon görüşmeleri yaparsınız. O da yan yana olmanın sıcaklığını asla vermez…

Diğer yandan çalışan insanlar için de çocuklar için de bayram günleri artık bir tatil olarak görülmeye başladı. Okullar gibi iş yerleri de kapanınca imkanı olanlar belki de bir sahil oteline ya da bir dağ evine atıyor kendini. Tatile çıkamayanlar da çoğu zaman o büyük aile buluşmalarından mahrum kalabilir. Çünkü özellikle büyüyen kentlerdeki dev apartmanlarda artık hiç tanımadığımız komşular oturuyor. Olsa olsa birkaçıyla bir araya gelip kısa ziyaretlerle geçiştirenler de vardır. O eski bayram tadını boş yere aramaya gerek yok.

Demem o ki ya bizler eskiyoruz ya da zaman değirmeni çok acımasız. Zaman makinesi bir bakıma birçok güzel şeyler getirirken bir yandan da sosyal alışkanlıklarımızı, bir toplumu var eden gelenek ve göreneklerimizi birer birer götürüp gidiyor.

Yine de bu bayram günlerini dostluk ve yardımlaşma duygularımızı kaybetmeden sürdürmeye çalışarak geleneklerimizi yaşatmanın tadını çıkarmak biraz da kendi elimizde. Hiç olmazsa yanımızdakilerin varlığıyla sevinmeye, sevdiklerimizle mutlu olmaya ve uzaktakilere kavuşabilme özlemini yaşatmaya devam etmeliyiz.


Bu duygularla hepinize mutlu bayramlar diliyorum.
Her gününüz bayram tadında olsun!

Yazar Hakkında

_________________________________________

Bir Yorum Yazın

İlginizi Çekebilir

Başa dön tuşu