Stephen Mitchell’in yazdığı Turhan Kaçar’ın tercüme ettiği, ilk baskısı 2016 yılında yapılan bu kitabın ikinci baskısı 2020 yılında yapıldı.
Batı ve Doğu Roma tarihi üzerine yazılan kitaplarda sadece batı Türklerinin yanı sıra Doğu Türklerini de görüyoruz.
Doğu Roma’yı yıkılmaktan Türkler kurtardı desek yanlış olmaz. Gerek Balkanları istila eden Türklerin karşısına başka Türkler çıkarılmıştır. Sâsânilerin saldırıları karşısında Doğu Roma Göktürklerle ittifak yaptı. Daha sonra Arapların istilasına karşı da Hazar İmparatorluğu kurtarıcı olmuştur.
Attila’nın ölümünden sonra Batı Hun İmparatorluğu’nun dağılması Batı Roma’nın sonunu getirmiştir. Hunların kontrol ettiği BARBAR kavimleri serbest kaldılar. Bu kavimler, İtalya, Fransa, İspanya ve Tunus’u istila ettiler, krallıklar kurdular.
Kitapta Hunlara ait ilk bilgi MS 376 yılına ait. “Hunlar 376 yılında Don, Dinyeper ve Dinyester’in büyük nehir vadilerinde Gotların yaşadıkları topraklara girdiler.
Romalı tarihçi Eunapius, ve Ammanius Hunlardan bahseden ilk tarihçilerdir. Bu iki tarihçi IV. yy’ın sonlarına doğru kaleme aldıkları eserlerinde Hunlar hakkında bilgi verirler. Eunapius Hunlarla ilgili bölümünde sözlerine şöyle başlar:
“Bir zamanlar yaşamış Hunların tüm Avrupa’ya yayıldıkları ve İskit ülkesinin kabilelerini tazyik ettikleri…” yazmıştır.
Fragmanlar adındaki eserinin girişinde, “İskitler, Hunlar tarafından yenilip tarumar edilmişler ve tamamen köklerinden sökülmüşlerdir. Esir edilenler kadın ve çocuklarıyla birlikte katledildiler…”.
Ammianus, Hunları vahşi hayvanlara benzetir, “Bu vahşi ırk, komşularının topraklarında katliamlar ve haydutluklar yaparak Alan topraklarına ulaştılar” diye yazar. (Amnius Marcellinus, The Later Roman Empire) S:124-125”
V. yüzyılın başında Hunlar liderlerinin kontrolünde Macaristan’ın doğusunda daimi olarak yerleşmişlerdi. (S.124-125)
Hunların ve diğer Cermen kabilelerinin Tuna’yı aşmalarının sebebi Tuna’nın kuzeyindeki iklim şartlarının değişmesinde aranmalıdır. (s.126)
İllirya ve Balkanları istila ederek Selanik kapılarına kadar gelen Gotlar, Roma sahra ordusuna destek veren Alan ve Hun savaşçılarının desteği ile bozguna uğratılır. (s:140)
Romalı komutan Eutropius 395-398 yılları arasında Anadolu’yu istila ederek Ankara’ya kadar gelen, bir kolu da Kudüs’e kadar ilerleyen Hunları yenmeyi başarır. Hunlar Anadolu’yu terk ederler. (S,144)
Tarihçiler, Hunların kuşatma araçları yaptıklarını yazarlar.
Doğu Roma imparatoru Arcasius döneminde Gotların bir bölümü Gainus önderliğinde isyan ettiler. Yenilen Gainus Tuna’nın ötesine kaçar. Burada Hun hükümdarı Uldız ile çarpışır. Yenilen Gainus’un kafası kesilerek imparatora gönderilir. (s:145)
Romalı tarihçi Priskus, “Romalılar Atilla’nın tüm talimatlarına boyun eğdiler” diye yazar. (s:154)
Attila 451 yılında topladığı kuvvetlerle Galya’yı istilaya kalkar. Aetius, Vizigot ve Ostrogotların desteği ile Catalauni ovasında durdurulur. Aetius’un ordusunda Hun askerleri bulunuyordu. Attila ertesi yıl ordusuyla Roma kapılarında görünür. (s:165)
169- …Iordanes, , Attila’nın ölümünden sonra Cermen kabile gruplarının Hunlara karşı üstünlük kurmaya başladığını, Hunların yenildiği Nedao Savaşını yazar.
Doğu Roma İmparatoru İustinianus’un saltanatının ilk yıllarında 527 yılında Kırım Boğazı yakınlarında yaşayan Hunların kralı Gord, Costantinopolis’e geldi. Burada Hristiyan olan Gord, ülkesine döndüğünde halkı ona isyan ederler.
500’lü yıllarda Kafkasya’daki Hunlar güçlerini korumaktadır. Kafkas boğazlarını korumayı Sasaniler üstlenir. Doğu Roma bunun için Sasaniler’e para öderler.
180- Bulgarlar 490’lı yıllarda Trakya ve İllyricum’da yeni bir tehdit olarak ortaya çıktılar. Doğu Roma’nın buna tepkisi Trakya’da İstanbul’un 60 kilometre batısına doğru uzanan Costantipolis’in uzun surunu güçlendirmek oldu.
184- Roma-Sasani ilişkisinde ana faktör her iki tarafın her iki tarafta bulunan ortak Hun korkusuydu. Kidarit ve Eftalit Hunlarına düzenli haraç ödüyorlardı. Doğu Roma 467 yılına kadar haraç ödediler.
Kafkasya’ya çekilen Hunlar Doğu Roma ve İran için tehlike olmaya devam ettiler. Daha sonra Göktürkler Doğu Roma sınırına dayandı.
200- Doğu Romalılar Hunlara karşı Kafkas geçitlerinin savunulması için geleneksel ödemeyi yapmaya devam ettiler.
210- Göktürkler Doğu Roma sınırlarına dayandılar. Iustianus, Sasani hükümdarı Hüsrev’le anlaşma yaptı. Anlaşmadan sonra Vandalların ele geçirip krallık kurduğu Tunus’u ele geçirmek için 553 yılında bir filoyla asker gönderdi. Belisarius’un komuta bu orduda 400 Herul ve 600 atlı Hun okçusu bulunuyordu.
241- Aetius’un 430’lardan 450’lere kadar batıdaki hâkimiyeti, komuta ettiği Hunlardan oluşan çok sayıda paralı askere dayanıyordu.
279- Roma imparatoru Costantius 385 yılında Sarmatları ve Quadları vahşice katlettiler.
285- Amminiaus, kitabında Hunlara ve Alanlara geniş yer ayırır. Bu iki halk, Dinyeper ve Dinyester nehirleri arasına yerleşen Got kabilelerinin yerlerinden oynatılmasının ve Tuna’nın güneyine göç etmelerinin sorumlusu olarak düşünülüyordu. Amminiaus,’un naklettiğine göre buz okyanusunun yakınındaki Azak Denizinin doğusunda yaşayan Hunlar, anormal derecede yabaniydiler. Çocukken yanaklarında açılan kesikten dolayı Hunların yüzlerinde derin bir bıçak yarası izi vardı ve yüzleri hadımların gibi kılsızdı. “Görünüşleri, ne kadar tartışılır olsa da, insandır, fakat yaşam biçimleri o kadar kabadır ki yemek pişirmezler ve mevsimlik gıda bilmezler. Her tür yabanıl bitkilerin kökleriyle veya her türlü hayvanın yarı pişmiş etini yiyerek yaşarlar. (Ammanius, 41.2.3, çev. Hamilton)
Hunlar, kelimenin tam anlamıyla at üzerinde yaşıyorlar, dağları ve ormanları dolaşıyorlar, zorluklara karşı kayıtsız ve hiçbir zaman toprağı işlemek için yerleşmiyorlardı.
…Hunlar müthiş okçulardı.
296- Hunlar diğer Cermen halklarından farklıydılar ve Ammanius, Hunları uzun kafalı Alanlarla kıyaslayarak farklı görünüşlerini vurguluyordu. Alanlar ilk yağmalarından itibaren hunlara katılmışlardı.
Zosimus, Hun gruplarının kendilerinin de imparatorluk sınırlarını aştıklarına ve 380’li yıllarda I. Theodius ve II. Valentiniaus tarafından Roma ordusuna asker alındıklarına dair veriler vardır.
Ammanius’a göre Hunlar kralları veya genel bir liderleri olmadan önde gelen adamlarının zayıf liderliği altında gruplar halinde dolaşıyorlardı.
İlk Hun yağması Balkanlarda değil, Kafkasya’dan Anadolu ve Suriye’ye kadar yapılmıştır.
Çağdaş kaynakların adını zikrettiği ilk Hun Lideri Uldız, 400 yılında Doğu Roma imparatoruna karşı darbe girişiminde bulunan Got lider Gainus’ın yakalanıp başının kesilmesinde başrolü oynamıştır.
287- Uldız altı yıl sonra İtalya’yı işgal eden Cermenleri yenen bir Hun kuvvetinin başında 428 ve 432’de Romalıların safında yeniden ortaya çıktı.
293- Hunlar 425, 430 ve 436’da Vizigotlara, 428 ve 432’de Franklara ve 436-437’de Batı Galya’da Burgonlara karşı kullanılmışlardır.
Attila ve Bleda’nın Hunları birleştirdikten sonra 440’dan Roma ile işbirliği yapmayı reddettiler.
289- Sonraki 12 yıl içinde Hunlar, savaşsız Doğu ve Batı Roma’ya isteklerini kabul ettirdiler.
407- MR 440’da Pazar kenti olan Margus pazarında Hunlar ve Romalılar arasında kavga çıkar. Hunlar, kent piskoposunu Hun kraliyet mezarlığından değerli eşyaları talan etmekle suçluyorlardı. Hunlar, esas talepleri olan kaçakların iadesinin yanı sıra talan edilen değerli eşyaları istiyorlardı. Hunlar Margus kentini ele geçirip yağmaladılar.
566- Belisarius’un 559’da Anastasia surlarını aşan Kutrigurlara karşı bir zafer kazandı. Bu zafer İstanbul’da zafer alayı ile kutlanır.
576- İtalya’yı ele geçiren Got komutanı Totilga’ya karşı Narses komutasında bir ordu sevk edilir. Bu orduda 2500 Lombard, 3000 atlı Herul savaşçıları ve çok sayıda Hun, 400 Gepid ve diğer halklardan
581-V.yüzyıl boyunca Kuzey Kafkasya Hunları Hazar’dan Aral’a kadar uzanan devasa hatta yaşamış olan Eftalitler (Ak hunlar) devamlı tehdittiler.
…Barbarlara karşı savunma esas Kafkas ötesi geçitlerinde konuşlanmış olan Sasani birliklerine bırakılmıştı. Söz konusu savunma, kısmen Romalıların yaptığı ödenek yardımlarıyla ve Hazar’ın batısında ve bilhassa doğusunda özenli savunma sistemiyle sürdürülüyor.
593- İran’ın saldırılarından bunalan Iustinianus’un halefi II. Iustinus 572’de Batı Göktürkleri’yle İran’a karşı ittifak peşindeydi. Batı Göktürkler, Asya bozkırlarından İran’a karşı yükselen Akhunlar’ın (Eftalitler) yerini alıyordu.
596- …Batı Göktürk kuzey sınırları boyunca barışı korumak için Sasanilerden devasa miktarlarda koruma parası talep ettiler. Sasaniler buna savaşla karşılık verdiler.
601- (Balkanlara, Doğu Avrupa ve Kırım’a gelen) Yeni Türk kavimleri Procopius tarafından Hun olarak anılan Bulgarlar beraberlerinde getirdikleri Slavlarla yılında Batı Göktürkler’le İran’a karşı bir ittifak oluşturdu.
602- Procopius 539 yılındaki büyük bir Hun istilasını ayrıntılarıyla verir. Bu halklar Bulgarlar ve Kutigurlar’dır. Bulgarların bazı kolları Anadolu’ya kadar girdiler.
603- Bizans bu istilaya karşı Azak Denizi’nin doğusunda bulunan Utigurlar’ı Kutrigurlar’a saldırttı. Bu saldırıdan sonra iki bin Kutrigur Doğu Roma’ya sığındılar ve Trakya’ya yerleştirildiler.
Son Kutrigur saldırısı 559’da oldu. Slavlar ve Kutrigurlardan oluşan bir kuvvet Costantinopolis’in uzun surlarına kadar Trakya’yı istila ettiler.
604- Daha sonra Avarlar sahneye çıktı. Avarlar, Lombardlarda anlaşıp Gepidleri yok ettiler. Bu savaştan sonra Panonnia’yı terk ederk İtalya’nın kuzeyine göç ettiler ve buraya yerleştiler (Bugünkü Lombardiya)
605- …Avarlar, Slavların Balkanlara yerleşmesinin yolunu açtılar ve böylece Balkanların demografik yapısını değiştirdiler.
619- …Heraclius 627’de Batı Göktürklerle İran’a karşı ittifak oluşturdu.
621- MS 626 yılında Sasanilerle anlaşan Avarlar İstanbul’u kuşattılar. Uzun süren kuşatma başarısızlıkla neticelendi. Avarlar bu tarihten sonra güçlerini kaybettiler. Avar-Slav koalisyonu parçalandı.
Makaleye Yorum Yaz Rastgele Makale Getir