Atatürk, Havas ve Okült ilimleriyle ilgilenmiş ve hatta bunları araştırmakla ömrünün son yıllarını geçirmiştir. Bu gizli ilimleri bilmek ve ilmini geliştirmek için bazı gizli araştırma grupları kurmuştur. Araştırmacı-Yazar Hüseyin Hakkı Kahveci ve Oktan Keleş bu konuda ciddi çalışmalar yapmıştır.
Şimdi Atatürk’ün ölümünü daha önceden bilen bir Melami Şeyhini ele alacağım.
Bu fotoğrafı bir çoğumuz biliriz. Bazı kaynaklar bu fotoğrafın 28 Mayıs 1922’de çekildiğini yazsa da 23 Nisan 1920 olarak çoğu kaynakta geçer. İşte bu fotoğrafın bir sırı var…
Atatürk’ün ilimlere son derece meraklı olduğunu söylemiştim. Bundan ötürü bu ilime uğraşan alimleri de ciddiye alır ve saygı duyardı.
Atatürk bu fotoğrafı İstanbul Eyüp’te yaşayan Melami meşrep Şeyh Efendi’ye gösterir. Şeyh fotoğrafı eline alır. Şeyh fotoğrafı tüm dikkatiyle inceledi. “Bakmak var görmek var ve ilim bilmek var.” Dedi. Atatürk’e, elindeki fotoğraf üzerinde bazı ayrıntıları gösteren bu Şeyh, Atatürk’e, “Böyleyken, böyle olacaksın” dedi.
9-10 Kasım 1938 tarihini ve 9-10 Kasım 1939 tarihini vererek; “Allah en iyisini bilir Paşam,” dedi. Atatürk o sırada gülerek gözlerini havaya kaldırarak “Allah’ın dediği olur” dedi.
Nümarolojik olarak çalışan Şeyh’in metotlarını Oktan Keleş şu şekilde açıklar:
“Not:Cifr karesinde duruma göre bazen sağdan bazen soldan sayılar çıkarılıp arttırılabilinir.
23 →2+3=5
23.04
2+3=5+4=9
9
23.04.1920
1920 rakamının 19 ile 20’sini topluyoruz:
19+20=39
9.1939
Tablonun çok karışık olduğundan dolayı, uygulamalı anlatıldığı zaman anlaşılacağı için Hesaba devam etmiyoruz. Kabaca şunu söyleyeyim.
23 Nisan 1920 tarihi cifr numorolojisinin metotlarına göre (bilenler için) şu tarihleri veriyor:
9 Kasım 1939
9 Kasım 1938
Atatürk’ün vefatı 10 Kasım 1938[1] “
Bu yazıyı bende okuduğumda gerçekten çok şaşırmıştım. Sonra öğrendim ki, ilim bu imiş…
[1] Atatürk Batınilik ve Cifr | ON ALTI YILDIZ’den aktaran Hüseyin Hakkı Kahveci, Atatürk’ün Katilleri, 2023, s. 197,198,199.